İşkencenin İtibarını Düşürecek Tutum Sergilemeyin..!! J.STALİN
İŞKENCENİN İTİBARINI DÜŞÜRECEK TUTUM SERGİLEMEYİN..!! J.STALİN
1981 Şubatında Selimiye Kışlasında gözaltında iken her iki ayağı uyluğuna kadar falakadan parçalanmış, vücudunun neredeyse her noktası kaba dayak nedeniyle simsiyah olmuş bir devrimciyi koğuşa getirdiler.
O dönemdeki uygulamada, şüphelinin emniyet sorgusundan sonra, sıkıyönetim askeri savcılarından biri onun kısa bir ifadesini alıyor, daha sonrada gözaltı süresine dahil olmak üzere Selimiye’deki koğuşlardan birine gönderiyordu.
Koğuşta bulunanlar ,hemen yanına gittik. Yardımcı olabildiğimiz kadar yardımcı olduk..
Sonra ona merakla sordum; Savcı bu haline ne dedi ? İşkenceden şikayetçiyim, demedin mi ? dedim.
Tabi ki “dedim.” diye cevap verdi.
Peki o ne dedi ?
“Evladım sizleri başka türlü nasıl konuşturacağız. Tabi ki işkence ile bu işi yapacağız. Önereceğin başka bir yöntem varsa söyle ,onu uygulayalım “ diye cevap verdi..dedi
Stalin’in aşağıdaki yazılı emri bir işkencecinin yukarıdaki ruh halini çok iyi yansıtıyor.
“İşkence biraz sıkıntılı olsa da , doğru insanlara, doğru zamanda uygulanırsa, doğru sonuçlara ulaşmamıza yardımcı oluyor. O yüzden onu itibarsızlaştırmaktan kaçınmak gerekir. İşkence yapan işkencecileri tedirgin etmekten kaçının” diyor..
Kısaca Stalin’in ifade etmek istediği şey bu.
Bu bölümde 2 belgeyi aldım.
Birincisi 1939’da Stalin’in “gizli” olarak NKVD ve parti örgütlerine gönderdiği metin.
Bu metinden anladığımıza göre, 1937 yılında da buna benzer bir yazı gönderilmiş.
Tabi ki, bu tarihlerden önce işkencenin var olmadığı anlamına gelmiyor.
Bu yazının işlevi daha çok “işkence yapanları rahatsız etmeyin. Onlar devlet adına iş görüyor. Onları huzursuz etmeyin, işlerini rahat görsünler. “ gibi duruyor.
Burada kısa bir not koyalım.
Bu yazı 1957 yılında yani Stalin’in ölümünden sonra, Merkez Komitenin gündemine de geliyor. Ama Molotov dışında yazıyı kimse anımsamıyor.
Zaten tutanaklara da geçmemiş.
Sonuçta MK kararına atıfta bulunan ,Merkez Komite sekreteri tarafından gönderilmiş bir talimat var.
Yani bir hukuki belge.
Bu bir normatif anlamda "Hukuki belge" ise bu belgenin geçerliliği ne zamana kadar devam ediyor ?
Uzmanlık sorusu bu.
Bu sorunun cevabını da Beria veriyor.
Tarihi de 4 nisan 1953..
Yani işkence gibi bir insanlık suçu Stalin’in ölümünden ancak 14 yıl sonra Sovyet ülkesinde yasaklanabiliyor.
İşkencenin en yaygın ve sistematik olduğu dönemlerde NKVD komiserliği yapan, Yagoda, Yezhov ‘le birlikte işkence aygıtının en tepesinde ki kişi olan Beria bu belgeyi imzalıyor.
İşkence yasağı emri ,bizzat işkenceye katılan bir katilin elinden çıkıyor.
Stalin'in öldüğünün farkına en erken varan o.
Bolşevikler Tüm Birlik Komünist Partisi Merkez Komitesi'nden tutuklananlara yönelik fiziksel baskı önlemlerine ilişkin şifreli telgraf.
10 Ocak 1939
Kod : TsKVKP(b)
Parti Bölgesel komitelerine
Ulusal
komünist partilerin Merkez Komitelerinin sekreterlerine
Halk
İçişleri Komiserlerine,
NKVD başkanlarına,
Tüm Birlik Komünist Partisi Merkez Komitesi, NKVD personelini denetleyen parti bölge komite sekreterlerinin, bu personeli suç teşkil edecek biçimde tutuklulara karşı güç kullanmakla suçladıklarını tespit etmiştir.
Tüm Birlik Komünist Partisi Merkez Komitesi olarak, 1937'den itibaren NKVD'nin uygulamalarında fiziksel güç kullanımına MK tarafından izin ve onay verildiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.
Aynı zamanda, fiziksel zorlamaya bir istisna olarak izin verildiğine ve dahası, yalnızca insancıl bir sorgulama yöntemi kullanarak, komplocuları teslim etmeyi reddeden, aylarca ifade vermeyerek komplocuların ortaya çıkmasını yavaşlatmaya çalışan ve sonuç olarak Sovyet hükümetine karşı mücadeleyi hapishanede de sürdüren halkın bariz düşmanlarıyla ilgili olarak bu iznin verildiğine dikkat çekilmektedir.
Deneyimler, böyle bir tutumun sonuç verdiğini ve halk düşmanlarını teşhir etme işini büyük ölçüde hızlandırdığını göstermektedir.
Ancak
pratikte doğru bir şekilde uygulanması
mümkün olan bu yöntemin kendisi en azından itibarsızlaştırılamaz.
Tüm burjuva istihbarat servislerinin sosyalist proletaryanın temsilcilerine karşı fiziksel baskı uyguladıkları ve bunu en çirkin biçimlerde kullandıkları iyi bilinmektedir.
Sorun, burjuvazinin iflah olmaz ajanlarına, işçi sınıfının ve kolektif çiftçilerin yeminli düjşmanlarına karşı sosyalist zekanın neden daha insancıl olması gerektiğidir.
Tüm Birlik Komünist Partisi Merkez Komitesi, fiziksel baskı yönteminin, bundan böyle, bir istisna olarak, halkın açık ve silahsız düşmanlarına karşı, kesinlikle doğru ve uygun bir yöntem olarak kullanılması gerektiği inancıyla,
Tüm Birlik Komünist Partisi Merkez Komitesi, bölge komitelerinin, bölge komitelerinin ve Ulusal Komünist Partiler Merkez Komitesi sekreterlerinin NKVD kadrolarını denetlerken bu açıklamaya göre hareket etmelerini talep eder.
Bolşevikler Tüm Birlik Komünist Partisi
Merkez Komitesi Sekreteri I. Stalin.
SSCB İçişleri Bakanı L.P. Beria'nın işkence yasağına ilişkin emri.
"Tutuklanan Kişiler Üzerinde Herhangi Bir Zorlayıcı Önlem ve Fiziksel Baskı Kullanımının Yasaklanması Üzerine"
N 0068 4 Nisan 1953
Gizli
SSCB İçişleri Bakanlığı, MGB organlarının soruşturma çalışmalarında, Sovyet yasalarının büyük ölçüde çarpıtıldığını,Soruşturma materyallerinin keyfi bir şekilde tahrif edildiğini, masum Sovyet vatandaşlarının tutuklandığını, tutukluların acımasız dövülmesi, bazı durumlarda birkaç ay süren, uzun süreli uyku yoksunluğu, tutuklananların işkence amacıyla çıplak olarak soğuk hücrede hapsedilmesi, soğuk ceza hücresi vb , çeşitli işkence yöntemlerinin yaygın olarak kullanıldığını tespit etmiştir.
SSCB (eski) Devlet Güvenlik Bakanlığının talimatı üzerine, tutuklananlara işkence edilmesi, Lefortovo ve iç cezaevlerinde bu amaçla donatılmış tesislerde gerçekleştirildi ve cezaevi çalışanları arasında özel olarak belirlenmiş özel bir gruba her türlü işkence aleti zimmetlendi ve kullanma yetkisi verildi..
Soruşturucular tarafından uygulanan bu tür vahşi "sorgulama yöntemleri", tutuklanan masumların birçoğunun fiziksel güçte düşüş, ahlaki depresyon ve bazılarının da insan görünümlerini kaybetme durumuna getirilmesine dahi yol açtı.
Tutuklananların bu durumundan yararlanan soruşturucular -tahrifatçılar, Sovyet karşıtı ve casusluk-terörist çalışmaları hakkında önceden üretilmiş "itirafları" yaptırdılar.
Soruşturmayı yürütürken uygulanan bu tür kısır yöntemler, operasyonel personelin çabalarını yanlış yola yönlendirdi ve devlet güvenlik kurumlarının dikkatini, Sovyet devletinin gerçek düşmanlarına karşı mücadeleden uzaklaştırıldı.
İçişleri Bakanlığı organlarında tutuklananlara karşı herhangi bir zorlayıcı önlem ve fiziksel zorlama kullanılmasını kategorik olarak yasaklandığını emir veriyorum:
Soruşturmanın yürütülmesinde, Ceza Muhakemesi Kanununun normlarına kesinlikle uygun hareket edilsin.
Lefortovo ve iç cezaevlerinde, SSCB (eski) Devlet Güvenlik Bakanlığını tarafından tutuklananlara karşı fiziksel önlemler ve işkence yapmak amacıyla düzenlenmiş binalar kapatılarak, işkencenin yapıldığı tüm araçları imha edilsin.
İçişleri Bakanlığı'nın tüm operasyonel personeline bu emir duyurulsun ve bundan böyle Sovyet yasallığının ihlali durumunda, yalnızca doğrudan faillerin değil, onlarla birlikte liderlerinin de en katı şekilde sorumlu tutularak yargılanacakları ihtar edilsin.
SSCB İçişleri Bakanı L. Beria
Yorumlar
Yorum Gönder