MOSKOVA DURUŞMALARI 1936 " Kudurmuş Köpeklerin Hepsini Vurun"

 




KUDURMUŞ KÖPEKLERIN HEPSİNİ VURUN!

1934 yılında Sergei Kirov’un öldürülmesi ile başlayan büyük tasfiye davalarının ilki olan (1. Moskova Davası)  dava 19 Ağustos -24 Ağustos 1936 tarihleri arasında Moskova’da gerçekleştirildi.

SSCB Yüksek Mahkemesi Askeri bölümü 16 sanığı tüm kişisel mallarına el konularak idam mangası tarafından ölüme mahkum etti. Hükümlülerin af dilekçesi SSCB Merkez Yürütme Komitesi Başkanlığı tarafından reddedildi ve cezalar karardan bir gün sonra 25 Ağustos 1936'da infaz edildi.

Savcı Vişnevski  24 ağustostaki son celsede esas hakkında mütalaasını ” KUDURMUŞ KÖPEKLERIN HEPSİNİ VURUN!” diye bitirir.

Kudurmuş köpekler “dediği kişiler ise 1917 ekim devrimin en önemli şahsiyetlerinden olan Kamanev ve Zinovyev’dir.Lenin döneminde her ikisi Politbüro üyesidir. Zinovyev partinin Leningrad, Kamanev ise Moskova şefidir.

Vişnevski’ye göre deliller ve soruşturma son derece sağlam ve eksiksizdir.

Mükemmel iş çıkarılmıştır.

Bu mükemmel işi çıkaran dönemin NKVD Halk Komiserleri Henrikh Yagoda 8 Nisan 1937’de, onun ardılı olan Nikolai Yezhova ise 4 Ağustos 1939 ‘da tutuklanır.

Suçlamalar soruşturma evrakını yaptıkları ve tüm itirafları aldıkları 16 kişiyle aynıdır. İpe gönderdikleri adamların suçuyla,geride uzun bir itirafname bırakarak kendilerini idam mangasının önünde bulurlar.

Kısa bir not olarak ; onların soruşturma evraklarını yapan L. Beria’da aynı şekilde biraz gecikmeli de olsa 1953 yılında Stalin’in ölümünden sonra onlarla aynı kaderi paylaşır.

Onların iddianamesini de KUDURMUŞ KÖPEKLERIN HEPSİNİ VURUN!” diyen Vişnevski hazırlamıştır.

Soruşturma evraklarını sonraki dizinde ele alacağım.

Bu bölümde davanın genel bir fotoğrafını verdiği için 24 ağustos günü Vişnevski tarafından okunan son mütalaaya yer vereceğim.







Terörist Troçkist-Zinovyevci Terörist Merkez Davası

Savcılık Son Mütalaa

1932 sonbaharında, halk düşmanı L. Troçki'nin talimatıyla, Troçki'nin oğlu L. Sedov aracılığıyla,  Troçkist ve Zinovyevci yeraltı karşı-devrimci grupları birleşerek, Zinovyev, Kamenev, Evdokimov ve Bakaev (Zinovyevcilerden) ve Smirnov, Ter-Vaganyan ve Mraçkovski'den (Troçkistlerden) oluşan sözde "Birleşik Merkez"i örgütlediler.

SBKP ve Sovyet hükümetinin liderlerine karşı, bu karşı-devrimci grupların birleşmesi, bireysel terörün Sovyet iktidarına karşı mücadelenin ana yöntemi olarak tanınması temelinde sağlandı.

Mevcut davada, "Birleşik Merkez" olarak adlandırılan yukarıda belirtilen üyelere ek olarak, E. A. Dreitser, I. I. Reingold, R. V. Pikel, E. S. Goltsman, David Fritz (Ilya Kruglyansky - David Izrailevich), V. P. Olberg, K. B. Berman-Yurin, M. I. Lurie ve N. L. Lurie sanık olarak yer almaktadur.

Bu dönemde Troçki'nin doğrudan doğruya talimatı üzerine (1932-1936) Troçkistler ve Zinovyevciler, Sovyet hükümetine ve SBKP(B)'ye karşı tüm düşmanca faaliyetlerini, Birleşik Merkez'deki diğer sanıklar Smirnov, Goltzman ve Dreitzer aracılığıyla , SBKP(b) liderlerine karşı terör örgütlenmesi üzerinde yoğunlaştırdılar.

1 Aralık 1934'te, Birleşik Merkez, halk düşmanı Gestapo ajanı L. Troçki'nin doğrudan emriyle, Nikolaev-Kotolynov'un Zinovyevist yeraltı terörist grubu aracılığıyla SSCB Merkez Yürütme Komitesi Başkanlığı üyesi ve Tüm Birlik Komünist Partisi Merkez Komitesi (Bolşevikler) üyesi Sergei Mironovich Kirov'un ,öldürülmesini organize etti ve gerçekleştirdi.

Yurtdışından L. Troçki ve yurt içinde Zinovyev, S. M. Kirov'un suikastını hızlandırmak için, Haziran 1934'te Troçkist-Zinovyev Merkezi adına, Kamenev, Birleşik Leningrad terörist gruplarından biri olan Yakovlev ile Kirov'a karşı bir terör eyleminin örgütlenmesini müzakere ettiği Leningrad'a gitti.

Kasım 1934'te, Birleşik Merkez adına Bakaev, Leningrad terörist grubu Nikolaev-Kotolynov'un Kirov cinayetini işlemeye hazır olup olmadığını kontrol etmek için Leningrad'a özel bir gezi yaptı. Leningrad terörist grubunun üyelerinin gizli bir toplantısında Bakaev, Leonid Nikolayev'in raporunu dinledi ve Birleşik Troçkist-Zinovyev Merkezi adına, kendisine ve suç ortaklarına S. M. Kirov'un suikastının nasıl organize edileceğine dair bir dizi pratik talimat verdi. Bu talimatlara uygun olarak, L. Nikolaev ve suç ortakları, 1 Aralık 1934'te S. M. Kirov'un kötü cinayetini gerçekleştirdi.

Troçkist-Zinovyevci merkez, Kirov'un öldürülmesiyle yetinmeyerek, Stalin, Voroşilov, Jdanov, L. M. Kaganoviç ve Ordzhonikidze yoldaşlara karşı bir dizi terör eylemi hazırlıyordu.

1933'te "Birleşik Merkez" planlanan terör eylemlerini gerçekleştirmek için,yine "Birleşik Merkez" bir üyesi olan Bakaev'in doğrudan liderliği altında "Moskova Merkezi" adıyla Moskova'da yeni bir örgüt kurdu.

1934'te Bakaev, Reingold ve Dreitzer, Birleşik Merkez'in kararlarına uygun olarak, Yoldaş Stalin'e iki kez suikast girişiminde bulundular.

Buna ek olarak, Birleşik Merkez, Bakaev'e Stalin ve Kirov Yoldaşların suikastını hayata geçirmesi talimatını verdi ve Moskova Terörist Merkezi'nin bir üyesi olan Dreitzer, Yoldaş Voroşilov'a karşı bir terör eylemi düzenlemekle görevlendirildi.

Birleşik Merkez'in doğrudan denetimi altında, Sovyet devletinin ve SBKP(b) liderlerine karşı bir dizi terör eylemi düzenlemekle yetinmeyen L. Troçki, 1932-1936 yılları arasında aynı amaçlarla yurtdışından bir dizi teröristi sistematik olarak SSCB'ye transfer etti.

Kasım 1932'de L. Troçki, Berman-Yurin ve Fritz David'i SSCB'ye transfer etti ve ayrılmadan önce L. Troçki tarafından Yoldaş Stalin'in öldürülmesinin örgütlenmesi konusunda bu kişiler talimat aldılar.

Aynı yıl, 1932, L. Troçki, terörist Nathan Lurie'yi Berlin'den Moskova'ya transfer etti. Bir Gestapo ajanı ve Himmler'in (Gestapo'nun şu anki başkanı) sırdaşı olan Franz Weitz ile birlikte, o dönemde Moskova'da yabancı bir uzman kisvesi altında yaşayan Nathan Lurie, Stalin, Voroshilov, Kaganovich ve Ordzhonikidze yoldaşlarına suikast girişimi hazırlıyordu.

1932/33 kışında, Franz Weitz'ın Moskova'dan ayrılmasından sonra, Nathan Lurie ve terörist grubu, Mart 1933'te Berlin'den Moskova'ya gelen ve aynı zamanda L. Troçki tarafından Sovyet hükümetinin ve SBKP(b) liderlerine karşı terörist eylemleri hızlandırma talimatı verilen Moisei Lurie ile birlikte bu terörist eylemleri hazırlamaya devam etti.

1934'te Chelyabstroy'da Natan Lurie, Kaganovich ve Ordzhonikidze yoldaşların hayatlarına son vermeye planladı. . Sonunda, 1 Mayıs 1936'da, aynı Nathan Lurie, Moisei Lurie ile önceden yapılan talimatlar ve anlaşma üzerine, Leningrad'daki Mayıs Günü gösterisi sırasında Yoldaş Zhdanov'un öldürmeye teşebbüs etti.

1935 yazında, L. Troçki, Honduras Cumhuriyeti vatandaşının sahte pasaportunu kullanarak terörist V. Olberg'i Almanya'dan SSCB'ye transfer etti. Olberg, bu pasaportu, Troçki’nin oğlu Sedov aracılığıyla Alman gizli polisinin (Gestapo) yardımıyla aldı.

Olberg SSCB'ye vardığında, Gorki'deki karşı-devrimci Troçkist terörist grupla temasa geçti ve 1 Mayıs 1936'da Moskova'nın Kızıl Meydanı'nda Sovyet hükümetinin ve Tüm Birlik Komünist Partisi'nin (Bolşevikler) liderlerine karşı terörist bir eylemde bulunacak bir dizi teröristi eğitti.

Sanıklar hakkında ileri sürülen suçlamalar RSFSR Ceza Kanunu'nun. 58/8-11 maddede yer almaktadır.

Bu dava, 19-24 Ağustos 1936'da SSCB Yüksek Mahkemesi Askeri Koleji tarafından Moskova'da görüldü.

Sanıklar kendilerini savunmayı reddetti.

* * *

Yoldaş yargıçlar, Birlik Yüksek Mahkemesi Askeri bölümün yoldaş üyeleri!

Devlete karşı en ağır suçları işlemekle suçlanan, burada sanık sandalyesinde oturan insanlara karşı devlet savcılığı tarafından sunulan kanıtları üç gün boyunca, tüm titizlik ve dikkatle incelediniz. Sovyet devletine, Sovyet Hükümetine ve Partimize, tüm Sovyet halkına karşı uzun yıllar boyunca devam eden mücadelelerinde suçu birbiri üzerine atmış olan sanıkların attığı her adıma ilişkin kanıtların her birini, her olguyu, her olayı, mümkün olan tüm dikkatle incelediniz ve test ettiniz.

Sosyalist Ana vatanımıza karşı yöneltilen bu suçlar zinciri korkunç ve canavarcadır, her biri en ağır kınamayı ve en ağır cezayı hak eden suçlardır. Partimizin önderlerine, Stalin, Voroşilov, Jdanov, Kaganoviç ve Ordzhonikidze yoldaşlara, önderlerimize, Sovyet devletinin önderlerine karşı ellerini kaldıran bu suçluların ve katillerin suçu korkunç ve canavarcadır. Sadece terör eylemleri hazırlamakla kalmayıp, aynı zamanda işçi sınıfının en iyi evlatlarından birini, sosyalizm davasına en çok bağlı olanlardan birini, büyük Stalin'in en sevgili izleyicilerinden birini, proleter devrimin ateşli bir militanı unutulmaz Sergei Mironovich Kirov'u öldüren bu çetenin suçları korkunçtur.

Ama bu suçlar ne kadar korkunç olursa olsun, hepimiz bu korkunç suçlardan ne kadar derinden rahatsız ve öfkelenmiş olursak olalım, siz yoldaş yargıçlar, bir Sovyet mahkemesine ve Sovyet adaletine yakışır şekilde, isimleri uzun zamandır ulusal utançla kaplı olan bu insanların suç faaliyetleriyle ilgili olarak gözlerinizin önünden geçen gerçekleri derin bir sükûnetle tarttınız ve değerlendirdiniz.

Artık davamızın sonuna geldik. Sovyet ülkesi mahkemesinin belki birkaç saat içinde nihai kararını duymaya hazırlanırken , bu aşağılık katillerin, Sovyet toprağının, Sovyet halkının bu aşağılık ve düşmanlarının kaderi hakkında , adil, boyun eğmez ve amansız bir karar talep eden ve bunu sizden bekleyen halkın taleplerini ortaya koyuyor , en son diyeceklerimizi özetliyoruz.

Sınıf mücadelesinin zor koşullarında, yenilgiye uğrattığımız ve batırdığımız sömürücü sınıfların son kalıntılarının sert direniş koşulları altında yeni bir sosyalist toplum, yeni bir Sovyet devleti inşa ediyoruz.

İlerlememizin her adımı, eski dünyanın bütün güçlerini, bütün pisliklerini, eski toplumun bütün pisliklerini bize karşı ayaklandıran, en cani, en inatçı, en inatçı ve morali bozuk namussuz unsurlarını seferber eden ve bize karşı mücadeleye atan düşmanların şiddetli direnişiyle bağlantılıdır.

Lenin, "Tarihteki güçlü halk hareketlerinin tek ve pürüzsüz olamayacağını" öğretti. Sovyet rejimine karşı savaşan burjuvazi ve küçük-burjuva unsurlar , yalnızca Savinkov'ların, Gotsov'ların, Gegeçkori'lerin, Kornilov'ların yöntemleriyle, komplo ve ayaklanmalarla, yalan ve iftira sağanağıyla değil, aynı zamanda her türlü parçalanma unsurunu kullanarak, her türlü utanç verici suçu işleyerek hareket ederler.

Stalin yoldaş uyardı:

Sovyet devletinin gücünün büyümesinin, ölmekte olan sınıfların son kalıntılarının direnişini güçlendireceği akılda tutulmalıdır. Tam da ölmekte ve son günlerini yaşıyor oldukları için, bir saldırı biçiminden diğerine, daha keskin bir saldırı biçimine geçecekler, nüfusun geri katmanlarına hitap edecekler ve onları Sovyet iktidarına karşı seferber edecekler. Bu eski insanların geri unsurları kendi etraflarında seferber etmek için Sovyet hükümetine karşı yöneltmeyecekleri hiçbiriftira yoktur. Bu temelde, Sosyalist-Devrimcilerin, Menşeviklerin ve merkez ve sınır bölgelerin eski karşı-devrimci partilerinin parçalanmış grupları canlanabilir, harekete geçebilir ve Troçkistler ve sağ sapmacılar arasındaki karşı-devrimci unsurların kırıntıları canlanabilir .. Bu, elbette, önemli bir şey değil. Ancak bu unsurları bir an önce ve çok fazla fedakarlık yapmadan son vermek istiyorsak, tüm bunları göz önünde bulundurmak gerekiyor."

Daha 3 yıl önce, Stalin yoldaş, sosyalizm davasına düşman unsurların , direnişlerinin kaçınılmaz olacağını öngörmekle kalmadı, aynı zamanda Troçkist karşı-devrimci grupların yeniden canlanma olasılığını da öngördü. Bu süreç, bu öngörüdeki dehayı tam ve net bir şekilde kanıtlamıştır.

Bu dava tüm ayırt etme yeteneklerini yitirmiş, ikiyüzlülüğün ve hilenin nirvanasına ulaşarak faşist gizli polisin ajanlarıyla yollarını paylaşanların, Sovyet devletine ve büyük sosyalizm davasına olan öfke ve nefretinin ne kadar büyük ve ölçülemez olduğunu olduğu ortaya koymuş, bu ihaneti bir kez daha kanıtlamıştır.

Yine bu dava, , bir suçtan diğerine koşan bu düşmanların ne kadar önemsiz ve aciz olduklarını gösterdi.

Aşağılık, önemsiz, aciz bir avuç hain ve katil, suçlarıyla büyük halkımızın kudretli kalbinin atışını durdurmayı düşündü! Aşağılık, önemsiz bir avuç maceracı, sosyalist bahçemizdeki en güzel kokulu çiçekleri kirli ayaklarla çiğnemeye çalıştı.

Kapitalizmin bu çılgın köpekleri, Sovyet topraklarımızdaki en iyi insanların en iyilerini parçalara ayırmaya çalıştı. Bizim için devrimin en sevgili insanlarından birini öldürdüler, parlak ve neşeli, her zamanki gibi parlak ve neşeli dudaklarındaki gülümseme, yeni hayatımız kadar parlak ve neşeli. harika bir adam Kirov'umuzu öldürdüler, bizi kalbimize çok yakın bir yerde yaraladılar. Saflarımıza karışıklık ve kafa karışıklığı getirmeyi düşündüler.

Tüm ülke katillere oybirliğiyle 1 Aralık 1934'teki hain atışa, bir lanetle karşılık verdi. Bütün ülke, milyonlarca ve on milyonlarca insan, bir kez daha uyum ve birliklerini, Lenin-Stalin Partisi'nin büyük bayrağına bağlılıklarını kanıtladılar. Sovyetler Ülkesi, liderlerini savunmak için demir, yıkılmaz bir duvar haline geldi ve onların saçının her teli için bu çılgın suçlular başlarıyla bedel ödeyeceklerdir.. Emekçi halkın geniş kitlelerinin Partimize, Merkez Komitemize, Stalin'imize ve şanlı silah arkadaşlarına olan bu sınırsız sevgisinde, bu ölçülemez halk sevgisinde, liderlerimizi, ülkenin ve Partinin önderlerini hainlere, katillere ve haydutlara karşı savunma ve koruma gücünün tümü yatmaktadır!

Büyük vatanımız çiçek açıyor ve mutlu bir şekilde büyüyor. Sayısız kollektif çiftlik, tahıl altınına zengin bir şekilde dolmuş durumda ve binlerce yeni sosyalist Stakhanovcu fabrika ve tesis derin bir nefes alıyor. Demiryolları, Krivonosov'un trenlerinin ve rotalarının bir uçtan bir uca koştuğu sonsuz ışıltılı çelik şeritler boyunca, anavatanlarının yararına birlikte ve harika bir şekilde çalışıyor. Granit gibi yıkılmaz, halkın sevgisiyle çevrili Kızıl Ordu ülke sınırları üzerinde nöbet tutuyor. Sevgili ve bize yakın ve anavatanları için evlat sevgisi ile dolu olan herkese, olağanüstü Bolşeviklerin, devletimizin yorulmaz ve en yetenekli inşaatçılarının isimleri - Sergo Ordzhonikidze, Klim Voroshilov, Lazar Moiseevich Kaganovich, Leningrad Bolşeviklerinin lideri - Zhdanov. SSCB halklarının büyük öğretmeni ve lideri Joseph Vissarionovich Stalin'in adı, dünyanın dört bir yanındaki emekçiler tarafından eşsiz bir sevgiyle telaffuz ediliyor!

Sovyet hükümetinin ve Stalin'in önderliğindeki Partimizin önderliğinde, sosyalizm nihayet ve geri dönülmez bir şekilde ülkemizde zafer kazanmıştır. Partimizin önderliğinde, ülkemiz proletaryası, üretim araç ve gereçlerini kapitalistlerin elinden almış, özel mülkiyete, sömürüye, yoksulluğa ve köleliğe dayanan kapitalist sistemi ortadan kaldırmıştır.

Partimizin ve Sovyet hükümetinin önderliğinde,SSCB halkları ülkemizin büyük sanayileşmesini gerçekleştirmiş, üretim araçlarını on kat artırmış , ulusal servetini çoğaltmış, böylece Sovyet sosyalist ülkesinin tüm emekçi halkı için mutlu ve neşeli bir yaşamın koşullarını yaratmıştır. Sosyalizmin zaferi, her şeyden önce, Bolşevik Partimizin, onun Leninist-Stalinist genel çizgisinin, Leninist-Stalinist önderliğinin, büyük Stalin'in önderliğindeki Merkez Komitesinin zaferidir.

Bu zaferler temelinde, sosyalizmin daha da güçlenmesi ve gelişmesi için bütün emekçi halkın yıkılmaz bir ittifakı kuruldu ve SSCB'nin bütün halklarının ittifakı ve dostluğu, sosyalizmi inşa etmek, düşmanlarımıza karşı, sosyalizmin düşmanlarına karşı savunmak amacıyla yaratıldı ve sağlamlaştırıldı. Bu zaferler, eşi görülmemiş bir ekonomik ve kültürel gelişme yüksekliğine yükseltilmiş olan ülkemizin tüm çehresini kesin olarak değiştirdi.

Bu zaferler, SSCB işçi sınıfının maddi refahında devasa bir iyileşme sağladı. Yıllar önce, işsizlik kaldırıldı ve burada kürsüde oturan her zaman inatla ve hainlikle savaştığı "kahramanların" yedi saatlik çalışma günü tanıtıldı. Ülkemiz, yeni, gerçekten insani, sosyalist bir kültürün gelişmesi ve çiçeklenmesinde, hiçbir kapitalist ülkede elde edilemeyecek eşi görülmemiş başarılar elde etti.

Bu zaferler tüm ülkeye, her işçiye ve kollektif çiftçiye, büro çalışanına ve aydına ,müreffeh ve parlak bir yaşam getirdi. Bu zaferler, tüm Sovyet halkının hükümetimizle, Partimizle ve onun Merkez Komitesiyle birliğinin garantisidir. Ve halk kitlelerinin büyük Stalin'in etrafında, Merkez Komitemizin etrafında, Sovyet hükümetimizin etrafında, fabrikaların, imalathanelerin, nakliyecilerin, pamuk ve pancar tarlalarının, hayvancılığın, biçerdöverlerin ve traktör sürücülerinin, Stahanovcuların ve Krivonosovcuların Parti ve hükümet önderleriyle birlikte yalnızca ülkemizde düşünülebilecek geniş, kitlesel, halk konferanslarının bu yıkılmaz ve gerçek birliğinin ve toplanmasının en iyi kanıtı değil midir? Bu, gerçek, Sovyet, gerçek demokrasinin bir tezahürüdür! Ve şu anda aşağılık katillere karşı , ülkemizin bir ucundan diğer ucuna yayılan halkın öfkesinin güçlü dalgaları bu birliğin çarpıcı bir kanıtı değil mi?



TROÇKIST-ZINOVYEVCI MERKEZ, AŞAĞILIK BIR TERÖRIST ÇETESIDIR

Duruşmanın önceki günlerinde, bu beyler "asil" bir görünüm almaya çalıştılar. Onlar ya da en azından liderleri, terörist komplolarına bahane bularak,suçlarına siyasal bir nitelik katmaya çalıştılar. Siyasi mücadelelerden, bazı sözde siyasi partilerle bir tür siyasi anlaşmadan bahsediyorlardı. Ve gerçekten herhangi bir siyasi platforma sahip olmadıklarını, herhangi bir platform yaratma ihtiyacı hissetmediklerini itiraf etmelerine rağmen, kendi itiraflarına göre, platformları bir oturuşta, sadece iki saat içinde yazılabildiğinden, yine de gerçek politikacıların rolünü oynamaya çalıştılar. Kirli ve perişan olsalar bile, bazı siyasi pozisyonlarda duruyorlarmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu girişimler, siyasi boşlukları ve fikir eksiklikleri için sahte bir örtüdür. Ve işçi sınıfının çıkarlarından, halkın çıkarlarından söz ettiklerinde, savunma konuşmalarında ve sanıkların son sözlerinde bundan söz ettiklerinde, şimdiye kadar yalan söyledikleri gibi, şimdi de yalan söyleyeceklerdi, çünkü biricik halk politikasına, ülkemizin politikasına, Sovyet politikamıza karşı çıkan yalancılar ve soytarılar, pigme ve önemsiz melezlerinden oluşan bir şirket!

Ancak silah kullanmayı biliyorlar ve bu toplum için tehlikeli. Bu durum, onlara karşı özel ve en ciddi önlemleri gerektirir. Onları bir zincire koymak yeterli değildir. Bunlara karşı daha kararlı ve radikal önlemler alınmalıdır. Bunlar politikacı değil, bir katil ve suç çetesi, devlet hazinesini yağmalamaya çalışan hırsızlar – işte bu şirket budur.

Bu beyler programları olmadığını itiraf ettiler, ancak bazı "programları" vardı. Hem iç hem de dış politik programları vardı.

İç politika programlarında tek bir kelimeyle tanımlandı: "öldürmek". Ancak cinayetten değil, terörden bahsetmeyi tercih ediyorlar. Ama aşama aşama dememiz gerekiyor. Bu beyler, iktidar için savaşmanın bir aracı olarak cinayeti seçtiler. Alaycı ve açık bir şekilde, burada itiraf etmek zorunda kaldılar.

Bu bayların tırnak içindeki Marksizmlerini terör ve terörist faaliyet vaazlarıyla nasıl uzlaştırdırlar? Ve bu insanlar bir zamanlar kendilerini Marksist olarak görüyorlardı!Bu mümkün değil! Sanık Zinovyev'in kendisini hala bir Marksist olarak görmesi muhtemeldir. Burada Marksizm'in terörle ilişkilendirilemeyeceğini, ancak Marksizmden teröre nasıl geldiklerini açıklayabileceğini söyledi.

Marksizmin terör ve terörist faaliyetlerin vaazıyla nasıl uzlaştırıldığını sordum, burada sanık Reingold'un duruşmasında sordum. Şöyle diyordu: "Kamenev'in 1932'sinde, Birleşik Troçkist-Zinovyevci Merkez'in bir dizi üyesinin huzurunda, Zinovyev, terörün kullanılmasının gerekliliğini, terörün Marksizmle bağdaşmamasına rağmen, şu anda bu düşüncelerin bir kenara atılması gerektiğini ileri sürerek kendini haklı çıkardı. Şu anda parti liderliğine ve hükümete karşı başka bir mücadele yöntemi yok. Stalin, Parti liderliğinin tüm gücünü ve sağlamlığını temsil ediyor, bu yüzden her şeyden önce Stalin ortadan kaldırılmalıdır." İşte cevap, açıkçası alaycı,, ama t Zinovyev'in yeni "çağ felsefesi" için çok fazla mantıklı

Reingold şöyle diyor: "Kamenev de aynı teoriyi geliştirerek, eski mücadele yöntemlerinin (üst kademelerin sağcılarla birleşerek kitleleri ikna etmesi ve kitlelerin ekonomik güçlüklere dayanması nedeniyle )- başarısızlığa uğradığını söyledi. Bu nedenle, Stalin'e ve en yakın ortakları Voroshilov, Kaganovich, Ordzhonikidze, Zhdanov karşı terörist eylemleri tek mücadele yöntemi olarak seçtiler.





Bu apaçık ve, ama aynı zamanda sınıf mücadelesinin mantığı açısından, sosyalizm ülkesine karşı savaşan düşmanımızın mantığı açısından mantıklı.

Kitlelere dayanmadan ve kitle karşıtı, ama iktidar için, ne pahasına olursa olsun iktidar için, kişisel iktidar için duyulan büyük açlık..sanık sandalyesinde oturan bu şirketin bütün ideolojisi budur.

Bu insanların tüm alaycı vicdansızlıkları burada Kamenev tarafından açıkça gösterilmiştir. Duruşmada yaptığı savunmasında bu terörist komplonun nasıl ve neye dayanarak organize edildiğinden bahsetti.

Kamenev. “Parti önderliğinin politikasının, gerçek anlamda zafere ulaştığına, sosyalizmin politik zaferinin emekçi kitleler tarafından tanındığına kanaat getirdim" diyor

Partinin politikası zafer kazandığı için, liderlerine karşı bir mücadele başlattığını ifade eden bu açıklama, hem vicdansızlığı hem de sinizmi açısından dikkat çekicidir.

"Partide bir bölünme olasılığı konusundaki rolümüz çok zayıftı" diyordu Kamenev. Geriye iki yol kalıyordu: Ya Partiye karşı mücadeleyi dürüstçe ve tamamen ortadan kaldırmak, ya da herhangi bir kitle desteği beklemeden, siyasi bir platform olmadan, bir bayrak olmadan, yani bireysel terör yoluyla mücadeleyi sürdürmek. Biz ikinci yolu seçtik."

Sanık Kamenev daha tutarlı olmalıydı: eğer birinci yolu mücadeleden dürüstçe vazgeçme yolu olarak adlandırdıysa, ikinci yol dürüst olmayan yollarla dürüst olmayan mücadele yolu olarak tanımlanmalıydı.

Şunu itiraf etti: "Bu ikinci yolu seçtik, Parti'nin ve ülkenin liderliğine karşı sonsuz bir kin ve bir zamanlar yakın olduğumuz ve tarihsel gelişme süreci içerisinde geri plana atıldığımız iktidara karşı duyduğumuz açlık bizi yönlendirildi."

Sanık Zinovyev şöyle diyor: "1932'nin sonlarına doğru umutlarımızın boşa çıktığı ortaya çıktı. Gerçek şu ki, Partinin genel çizgisi kazanıyordu. "Burada", diyor Zinovyev, "bizi açık ve ilkesiz bir iktidar mücadelesine götüren tam bir ilke ve fikir yoksunluğu açıkça ortaya çıkmıştır"

Bundan sonra bu insanlarla herhangi bir siyasi dilde konuşmak mümkün mü? Bu insanlarla sadece onların anlayacağı tek dille, Ceza Kanununun dilinde konuşma ve onları suçlu, ve müzmin katiller olarak görme hakkımız yok mu?

Tabiri caizse, iç politika alanındaki "programları" budur. Eskiden, en azından alçak gönüllülükten dolayı, Sovyet hükümetinin ve Partinin önderliğine karşı mücadelelerini eksikliklerin ve zorlukların motive ettiğini söylüyorlardı. Şimdi maskelerini çıkardılar. Şimdi ülkemizde sosyalizmin zaferine ikna olduklarını itiraf ediyorlar. Konumlarının umutsuzluğundan, işçi sınıfından tecrit edilişlerinin farkına varmaları nedeniyle teröre ve cinayete geldiler. Başka yollarla, iktidar mücadelesinde kendileri için elverişli bir ortamın bulunmaması nedeniyle teröre geldiler.

Kamenev, terör örgütünün iktidara gelmeyi umdukları tek araç olduğunu ve Troçkistler ile Zinovyevciler arasında birleşme görüşmelerinin bu terörist mücadele temelinde yürütüldüğünü ve sonunda başarıyla sonuçlandırıldığını itiraf etti. Terör, Troçkistlerin ve Zinovyevcilerin birleşmesinin gerçek temelidir.

Hepsi itiraf etmek istemiyor.

Yoldaş yargıçlar, müzakere odasında kararınızı açıklarken, bir kez daha dikkatlice – bundan hiç şüphem yok – sadece adli soruşturmanın tüm materyallerini değil, aynı zamanda ön soruşturmanın kayıtlarını da okuyacaksınız ve sanıkların terörü suç faaliyetlerinin temeli olarak kabul etmekten kaçınmaya çalıştıklarını göreceksiniz.

Bu yüzden Smirnov burada Merkezin bir üyesi olduğunu itiraf ediyor, bu merkezin terörist mücadele çizgisini benimsediğini itiraf ediyor ve kendisinin de bu terörist mücadele konusunda Troçki'den direktifler aldığını itiraf ediyor. Fakat diğer taraftan, Smirnov kişisel olarak terörü kabul etmediğini, onunla aynı fikirde olmadığını ve hatta Troçkist-Zinovyevci terörist merkezden veya bloktan çekilmek için tüm gücü ile çalıştığını kanıtlamaya çalışıyor..

Smirnov da dahil olmak üzere sanıkların her biri hakkında ayrı ayrı değerlendirme yapacağım ve eksiksiz ve tarafsız bir şekilde onları işledikleri en ağır devlet suçlarının kanıtlarını ortaya koymaya çalışacağım ..Bu noktada, bir kez daha vurgulamak isterim ki, sanıklar siyasi bebekler değil, siyasi mücadelenin sert aktörleridir.Sadece bu terörü "teorik olarak" kabul ettikleri için değil, aynı zamanda bu "teorik" programı terörist pratiğin diline çevirdikleri için de karşı karşıya oldukları sorumluluğun farkındaydılar . Ve bu onların politik bir ifade ile kafalarını giyotine koymak için yeterli olacaktır.



TROÇKI, ZINOVYEV VE KAMENEV, SOVYETLER BIRLIĞI'NIN YEMINLI DÜŞMANLARIDIR

Terör tüm faaliyetlerinin temeliydi, Troçkist-Zinovyevci birliğinin temeliydi. Gizli işlerinde birbirleriyle doğrudan bağlantılı olmayan insanlar bunu tam bir anlaşma içinde gösterdiler. Bu, yalnızca Zinovyev ve Kamenev, Smirnov ve Ter-Vaganyan, Reingold ve Pickel tarafından değil, aynı zamanda Troçki'nin ve aynı zamanda Alman gizli polisi Gestapo'nun tam zamanlı ajanı olan Berman-Yurin, Fritz David ve Honduras Cumhuriyeti'nin aslen vatandaşı olan Valentin Olberg tarafından da itiraf edildi.

Bütün bu kişiler, k sunulan kanıtların ağırlığı altında, artık kendilerini örtemiyorlardı. Sovyet rejimine ve Partiye karşı suç faaliyetlerini birleştiren başlıca ve hatta tek mücadele aracının terör olduğunu ve cinayetin suç faaliyetlerini birleştiren tek şey olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar.

"Bu konuda," diyordu Reingold, "hem Troçkistler hem de bloğun tüm üyeleri ısrar ettiler ve anlaştılar." SBKP(B) önderliğinin ve Sovyet hükümetinin zorla ortadan kaldırılması, iddianamemde de belirttiğim gibi, haklı olarak bir siyasi katiller topluluğu olarak adlandırılabilecek bu Troçkist-Zinovyevci bloğun başlıca göreviydi.

1932-1936'da Troçkist-Zinovyevci bloğun örgütlenmesinin temelini oluşturan bu terörist eğilim, belki de en açık ve karakteristik biçimde, hem ön soruşturmada hem de burada duruşmada şunları söyleyen sanık Mrachkovsky tarafından ifade edildi:

"Parti politikasının çöküşüne dair umutlar söndü. Şimdiye kadar, kullanılan deentim araçları olumlu sonuçlar vermedi. Parti ve hükümet liderlerinin zorla ortadan kaldırılması ,mücadele etmenin tek yoluydu"

Mrachkovsky, "Asıl görev, Stalin'i ve partinin ve hükümetin diğer liderlerini görevden almaktır" dedi.

Bu insanların tüm hayvani kötülüğü ve nefreti, Partimizin liderlerine, Merkez Komitesinin Politbürosuna, Stalin yoldaşa, şanlı silah arkadaşlarına yönelikti.

Zinovyev-Troçkist yeraltı örgütüne karşı mücadelenin yükünü , Parti Stalin yoldaşın önderliğinde taşıyorlardı. Partiye rehberlik eden, Lenin'in ilkelerinin parlak önderi ve koruyucusu Stalin yoldaş, karşı-devrimci Troçkist örgütü ezdi. Parti önderliği altında, Troçkist karşı-devrimle şiddetli savaşta, Troçkist karşı-devrim sonunda tamamen yenilgiye uğratıldı.

Troçkist karşı-devrime karşı mücadede, Stalin yoldaş, Lenin'in ülkemizde sosyalizmi inşa etme doktrinini geliştirdi ve şaşmaz bir şekilde uygulamaya koydu ve geniş işçi kitlelerini ve kollektif çiftçileri bu öğretiyle silahlandırdı.

İşte bu yüzden Troçkistler ve Zinovyevciler ve diğer en azılı karşı-devrimci unsurlar, sosyalizme karşı tüm enerjilerini, nefretlerini ve kötülüklerini Partimizin önderleri üzerinde yoğunlaştırdılar. Bu nedenle, Mart 1932'de, karşı-devrimci bir çılgınlık nöbeti içinde, Troçki, "Stalin'in görevden alınması" çağrısında bulunan açık bir mektupla patladı (bu mektup Goltsman'ın bavulunun gizli bölümünden alınmış ve maddi kanıt olarak dava dosyasına eklenmiştir).

Troçki, Sovyet devletimizin ve Partimizin liderlerine karşı terörist eylemler ve suikast girişimleri örgütlemek amacıyla, SSCB'ye gönderilmek üzere suikastçı olarak işe aldığı yurtdışındaki bazı öğrencilerine bu aşağılık çağrıyı daha da büyük bir açık sözlülükle iletti. Sanık Fritz David bu konuda burada ayrıntılı olarak ifade etmiştir. Kasım 1932'de Troçki ile bir konuşma yaptığını ve bu konuşma sırasında Troçki'nin şunları söylediğini bildirdi: "Artık Stalin'in ve destekçilerinin zorla ortadan kaldırılmasından başka bir çıkış yolu yok. Stalin'e karşı terör devrimci bir görevdir. Bunu yapan devrimci kim olursa olsun eli titrememelidir." (Cilt VIII, l. d. 62). Bu amaçla, Troçki,” yüce insanları” seçmeye başladı ve onlardan bu karşı-devrimci eylemi bir tür "tarihsel görev" olarak gerçekleştirmelerini istedi.

Berman-Yurin, burada Troçki'nin sistematik olarak ve defalarca şunları söylediğini ifade etti.: "Stalin zorla ortadan kaldırılmadıkça, Parti'nin politikasını değiştirme olanağı yoktur; Stalin'e karşı mücadelede sert tedbirler almaktan çekinmemek gerekir – Stalin fiziksel olarak yok edilmelidir.

Fritz, David ve Berman-Yurin, Troçki ile Stalin suikastı hakkında konuştular. Troçki'nin görevini kabul ettiler ve bunu yerine getirmek için bir dizi pratik adım attılar.

Bu, yasalarımızın öngördüğü en ağır cezaya, idam mangasına layık olmaları için yeterli değil mi?

David Fritz, Berman-Yurin, Reingold, V. Olberg ve I. N. Smirnov , Troçki'nin bu olaydaki rolünü sonuna kadar teşhir ettiler. Troçkist-Zinovyevci merkezin terörist faaliyetlerinde herhangi bir rol oynadığını inatla inkar eden Smirnov bile, 1931'de Sovyet devletinin liderlerine ve SBKP(B)'ye karşı bireysel terör direktifini bizzat Troçki'nin oğlu Sedov'dan aldığını ve bu terör direktifinin Troçki tarafından 1932'de bir yine direktifle onaylandığını itiraf etmekten başka bir şey yapamadı. Gaven tarafından yurt dışından getirildi ve onun tarafından Smirnov'a teslim edildi. Smirnov, Sedov'dan aldığı terörle ilgili direktiflerin Sedov'un kişisel direktifi olduğu iddiasına atıfta bulunarak kendi durumunun keskinliğini yumuşatmaya çalıştı. Ama bu boş bir açıklama. Ne de olsa, Sedov'un ,Smirnov için herhangi bir otoriteyi temsil etmediği herkes için oldukça açık. Ter-Vaganian ve Mrachkovsky, terörle ilgili talimatların Sedov'dan geldiğini bilselerdi, onun yüzüne tüküreceklerini belirterek bunu doğruladılar.

Birleşik Merkez'in baş örgütleyicilerinden biri olan sanık Ter-Vaganyan, Smirnov'un yurtdışındayken gerçekten de Troçki'den terörün başlaması yönünde bir emir aldığını doğruladı. Ter-Vaganyan bu ifadesini değiştirerek, teröre yapılan atıfın yerine "Tüm Birlik Komünist Partisi (Bolşevikler) liderlerine karşı keskin bir mücadele" sözlerini koydu. Ancak daha sonra bunu da deşifre ederek , bu ifadenin anlamının yalnızca teröre yönelik bir emir olduğunu doğrulamak zorunda kaldı.

Son olarak, tanık Safonova'nın ifadesini dinlediniz, muhtemelen duruşmada bulunan onu dinleyen herkes tarafından net bir şekilde hatırlanıyor. Bu karargahta, devam eden soruşturma ışığında, davası özel işlemlere ayrılan Safonova, Smirnov'un Troçki'den 1931'de Sedov ve daha sonra Gaven aracılığıyla bireysel terör üzerine bir direktif aldığını tamamen doğruladı.

Bu verilere dayanarak, Birleşik Merkez'in terörist faaliyetlerinin gelişmesine temel teşkil eden şeyin Troçki'nin terör direktifi olduğu mükemmel bir şekilde tespit edilebilir. Troçki'nin birleşik bir merkezin örgütlenmesi ve teröre geçiş konusundaki direktifi, Troçkist yeraltı tarafından kabul edildi. Zinovyev ve Kamenev, bloğun Zinovyev seksiyonunun liderleri olarak, kendileri de aynı fikre vardılar ve Troçki'nin direktifini Birleşik Merkez'in ve yeraltının eylemlerinin temeli olarak kabul ettiler.

Bu gerçek, inatçı düşmanlar, sosyalizmin büyük yoluna girmiş olan halkımızın, ülkemizin artan refahına sakin bir şekilde bakamadılar.

SSCB muzafferdir, SSCB sosyalizmi inşa etmektedir, sosyalizm SSCB'de zafer kazanmaktadır. ülkenin bu zaferi borçlu olduğu Merkez Komitesine, Stalin yoldaşa ve ve ülkenin gurur duyduğu hükümete karşı nefretleri daha da büyüdü.

Troçki, Zinovyev ve Kamenev kasvetli yeraltından aşağılık bir çağrıda bulundular. Ondan kurtulun, öldürün! Gizli makine çalışmaya başlar, bıçaklar keskinleştirilir, tabancalar doldurulur, bombalar yüklenir, sahte belgeler yazılır ve uydurulur, Alman siyasi polisi ile gizli temaslar kurulur, karakollar kurulur, ateş etme alıştırması yapılır ve sonunda ateş etme ve suikast gerçekleşir.

Asıl mesele bu! Karşı-devrimciler sadece terör düşü kurmakla kalmaz, sadece bir terörist komplo ya da terörist suikast girişimi planlamakla kalmaz, sadece bu kötü suçlara hazırlanmakla kalmaz, aynı zamanda onları gerçekleştirir, vurur ve öldürür!

Bu süreçteki en önemli şey, karşı-devrimci düşüncelerini karşı-devrimci eyleme, karşı-devrimci teorilerini karşı-devrimci terörist pratiğine dönüştürmüş olmalarıdır: sadece ateş etmekten bahsetmiyorlar, ateş ediyorlar, vuruyorlar ve öldürüyorlar!

Asıl mesele bu. Kirov'u öldürdüler, Stalin, Voroshilov, Kaganovich, Ordzhonikidze, Zhdanov yoldaşları öldürmeye hazırlanıyorlardı. Bu insanları, bu gizli cinayetleri organize edenleri, bu patentli katilleri yargılıyoruz.

İşte bu yüzden, Sovyet yasalarımızın bize emrettiği gibi, sosyalist vicdanımızın talep ettiği şekilde yargılanmalarını talep ediyoruz.

Cinayet, bu insanların iç politikalarının tüm "programı" dır.

Peki ya dış politika?

Burada mezarın gölgeleri yükseliyor, burada eski "Clemenceau tezleri" canlanıyor, burada yine Troçkist kulaklar görünüyor.

Troçki'nin Dreitzer'e ulaşan kişisel mektubu üç kısa noktadan oluşuyordu: (1) Stalin ve Voroşilov'u görevden almak, (2) ordudaki hücreleri örgütleme işini geliştirmek ve (3) savaş durumunda, liderliği ele geçirmek için tüm aksiliklerden ve olası karışıklıklardan yararlanmak.

Bu, yenilgi üzerine bariz bir bahistir. Bu Troçkist-Zinovyevci Terörist Blok'un Birleşik Merkezi tarafından düzenlenen yeni bir baskıda,, Clemenceau'nun eski tezinin aynısıdır, ancak

Fritz David soruşturmada tanıklık etti ve burada duruşmada doğruladı (bu, bir dizi tarihi belgeyle, diğer sanıkların tanıklığıyla ve Troçki, Zinovyev ve Kamenev'in karşı karşıya olduğu görevin özüyle tamamen tutarlıdır) Troçki'nin kendisiyle yaptığı konuşmalardan birinde şu soruyu sorduğunu doğruladı: "Sovyetler Birliği ile Japonlar arasında bir savaş olması durumunda, bu hoşnutsuzluğun ortadan kalkacağını düşünüyor musunuz?" (Ülkemizde var olduğunu hissettiği hoşnutsuzluktan bahsediyordu.) "Hayır, tam tersine" diyordu Troçki, "bu koşullar altında rejime düşman güçler birleşmeye çalışacaklar ve bu durumda görevimiz bu hoşnutsuz kitleleri birleştirmek ve onlara önderlik etmek, onları silahlandırmak ve egemen bürokratlara karşı önderlik etmek olacaktır" (Cilt.

Troçki, 1932 tarihli bir mektubunda (bu açıkça onun ideolojisidir) ve Berman-Yurin'le yaptığı bir konuşmada aynı şeyi tekrarladı.

Berman-Yurin, "O dönemin uluslararası durumuyla bağlantılı olarak, Troçki bana, Sovyetler Birliği ile savaş durumunda geniş kitlelerin orduya alınacağı için, askeri güçlerimizi dağıtma görevinin özel bir önem taşıdığına işaret etti" diyor. Troçki ve Troçkistler, Zinovyevcilerle birlikte, bu kitleleri kolayca harekete geçrimeyi umuyorlardı. Berman-Yurin, "Troçki bana kelimesi kelimesine, Stalinist önderliğin devrilmesi durumunda Sovyetler Birliği'ni savunacağımızı söyledi" diye ekliyor (Cilt.

Dış politikalarının programı budur!

Belki de hepsi kurgudur?

Fritz David ve Berman-Yurin burada fantastik icatlara düşkün olabilirler mi?

Bunların hepsi kurgu, , kendi kaderlerini kolaylaştırmak için başkalarına karşı mümkün olduğunca çok şey söylemeye çalışan sanıkların sorumsuz gevezelikleri olabilir mi?

Hayır! Bu kurgu değil, fantezi değil! Bu doğru!

Birkaç yıl önce Troçki'nin, sanık sandalyesinde oturan Kamenev ve Zinovyev ile birlikte, , savaş durumunda, Sovyet Hükümetini devirmek için silaha sarılmak için düşmanın Moskova'nın 80 kilometre yakınına gelmesini beklemenin gerekliliğinden söz ettiklerini ilan ettiklerini bilmeyen var mı?

Sonuçta, bu tarihsel bir gerçektir. Bundan kaçış yok. Bu nedenle, Berman-Yurin ve Fritz David'in bu bölümdeki ifadesinin gerçeğe karşılık geldiğini kabul etmeliyiz.

Bu insanların "dış politikasının" programı buydu. Böyle bir "program" uğruna Sovyet halkımız bu hainleri daha ilk giriş kapısında asacaktır! Ve iyi bir sebepten dolayı!

IKIYÜZLÜLÜK, ALDATMA VE PROVOKASYON, TROÇKIST-ZINOVYEVCILERIN TEMEL YÖNTEMLERIDIR

Şimdi bu adamların eylem biçimlerine dönelim.

Bu, utanç verici suç faaliyetlerinin en utanç verici sayfalarından biri olabilir.

Troçkist-Zinovyevci yeraltı bloğunun iktidarı herhangi bir yolla ele geçirme yönündeki "ilkeli" çizgisine uygun olarak, bu bloğun üyeleri, partiye ve hükümete karşı tutumlarının ana yöntemi olarak yaygın bir şekilde ikili ilişki uyguladılar. Tüm casusları, provokatörleri ve sabotajcılarıyla tüm gizli polisin herhangi bir Azef'i ve Malinowski'si tarafından kıskanılacak bir ikili ticaret sistemine dönüştürüldü.

Reingold, 1933-1934'te Zinovyev'in kendisine özel olarak söylediğini ve Zinovyev'in bunu duruşmada tüm dünyaya doğruladığını söyledi: "Yeraltının karşı karşıya olduğu başlıca pratik görev, terörist çalışmalarını hiçbir şekilde uzlaşmayacak şekilde komplocu bir şekilde örgütlemektir."

Bu bir abartı olabilir mi? Tabii ki değil. Reingold'un söylediği mantıklı.

Zinovyev, suç ortaklarına şöyle talimat verdi: "Soruşturma sırasındaki en önemli şey, terörün Bolşevik-Marksistlerin görüşleriyle bağdaşmadığını ileri sürerek, örgütle herhangi bir bağlantıyı reddetmektir" (Cilt.

Buna karşılık Troçki, bir terör eylemi durumunda, kendisini Troçkist örgütten ayırmayı ve Sosyalist-Devrimci Merkez Komitesi'nin Vladimir İlyiç'i vuran Kaplan'la ilgili olarak zamanında aldığı pozisyona benzer bir pozisyon almayı tavsiye etti. Bunun ne anlama geldiğini biliyoruz. Kaplan'ın Lenin'e hain kurşununu ateşlemesinden sonra, Sosyalist-Devrimciler Merkez Komitesinin bu terör eylemine karışmadığını kategorik olarak ilan ettiği bir broşür yayınladığını hatırlıyoruz. Troçki, Zinovyev ve Kamenev de aynı taktikleri benimsediler.

Zinovyev şöyle diyordu: "Dikkatlice düşünülmüş ve derinden komplocu bir komplo yolunu seçtik, kendimizi Marksist olarak gördük ve 'ayaklanma bir sanattır' formülünü hatırlayarak, 'Parti'ye, Stalin'e karşı komplonun bir sanat olduğunu' ilan ederek onu kendi tarzımızda yeniden işledik.

İşte kürsüde oturan bu "sanatın" ustaları. Ustaların yüksek standartta olduğunu söyleyemem. Düşük dereceli ustalar!

Ama yine de düşük işlerini gerçekleştirmeyi başardılar. Onların "sanatı" neydi?

Bu bağlamda, ilk etapta gerçek suçlu yüzlerini gizlemek için adım atıldı..

Bu, belki de "kılık değiştirmek" kelimesinin gerçekten gerçek bir anlam kazandığı tarihteki en çarpıcı örneklerden biridir: bu insanlar yüzlerine maskeler taktılar, kendilerini tövbe eden günahkarlar olarak tasvir ettiler, geçmişten koptular, eski hatalarını ve suça dönüşen hatalarını terk ettiler.

Karakteristik olarak, tam da birleşik Troçkist-Zinovyevci merkezin faaliyetlerinde en aktif olduğu, bu terörist faaliyetin en büyük aşamasına ulaştığı ve giderek Kirov yoldaşa alçakça bir atışla sona doğru ilerlediği dönemdi — tam da bu dönemde Zinovyev, Parti Merkez Komitesine bir pişmanlık mektubu gönderdi. 8 Mayıs 1933 tarihli bu mektupta, yani terörist eylemlerin hazırlıklarının ortasında, Zinovyev yalnızca önceki tüm hatalarından vazgeçmekle kalmıyor, aynı zamanda ikiyüzlü bir şekilde sosyalizme ve Partiye bağlılık yemini ediyordu.

Partinin tam kalbine haince bir darbe indirmek için Stalin yoldaşa karşı bir terör eylemi hazırladığı günlerde, burada sanık kürsüsünde oturan diğerleri gibi insan niteliğini kaybetmiş olan bu cani, mektubunu şu sözlerle bitirdi: "Sizden gerçeği söylediğime ve gerçeklerden başka bir şey söylemediğime inanmanızı istiyorum. Sizden beni Parti saflarına geri döndürmenizi ve bana ortak amaç için çalışma fırsatı vermenizi istiyorum. Bir devrimci olarak, Parti'nin en sadık üyesi olacağıma ve Parti'yi ve Merkez Komitesi'ni düzeltmek için mümkün olan her şeyi yapacağıma söz veriyorum." Şimdi bu sözlerin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz, Zinovyev'in Partiye ve ülkemizde sosyalizmin inşası davasına, tüm uluslararası komünist hareketin davasına zarar vermek için elinden gelen her şeyi yaptığını biliyoruz.

16 Haziran 1933'te Pravda'da "İki Parti" başlıklı bir makale yayınladı. Partimizin merkez organında, Partiye bağlılığını göstermek için mümkün olan her yolu denediği, oportünizmi parçaladığı ve Partinin kazandığı zaferlere selam söylediği bir makale yayınlıyordu.

8 Mayıs ve 16 Haziran, yani 1933 yazındaydı. Ve aynı 1933 yazında, şimdi kesin olarak tespit edildiği gibi, Troçkist-Zinovyevci merkezin bir toplantısında Zinovyev, Bakaev'e terörün pratik uygulamasına başlaması talimatını verdi.

Zinovyev, Smirnov doğruyu söylemediği için onu kınadığında Smirnov'a darıldı. Smirnov'un kendisi burada tek bir doğru kelime söylemedi, ancak Zinovyev'i yalan söylediği için kınadı. Zinovyev gücendi ve aralarındaki farkın "Smirnov'un görünüşe göre farklı bir karar vermişken, bu son dakikada tüm gerçeği söylemeye kesin ve sonuna kadar karar verdiğini" açıkladı.

Yargıç yoldaşlar,

Zinovyev'in bu iddiasına karşı sizi uyarma hakkımıkullanıyorum. Burada gerçekten tüm gerçeği sonuna kadar söylediğine inanmayın.

15-16 Ocak'taki Leningrad duruşmasında, Zinovyev ve Kamenev, hain kılık değiştirme sahnelerinden birini çok iyi oynadılar. Kamenev, 15-16 Ocak 1935'teki duruşmada yaptığı açıklamalarda, hükümete ve Partiye karşı yüreğinden geçen her şeyi ortaya koyan, tamamen ve içtenlikle silahsızlandırılmış bir düşman izlenimi vermek istiyordu. Daha sonra, Zinovyev'in Troçki ile yaptığı bir konuşmadan bir şeyler gizlediği bir bölümü hatırladı. Kamenev, acıklı ve "gerçek" bir öfkeyle, Zinovyev'i bu gerçeği gizleyerek tüm gerçeği söylemediği için kınadı.

Aynı zamanda, Kamenev' ve Zinovyev kendilerinin, Sergey Mironoviç Kirov'un öldürülmesiyle hiçbir ilgileri olmadığını ileri sürerek bizi aldatmaya, mahkemeyi ve tüm ülkeyi aldatmaya çalıştı. Tıpkı şimdi olduğu gibi, kelimenin tam anlamıyla dünkü sözlerle, Zinovyev ve Kamenev o zaman da tüm gerçeği söylediklerine yemin ettiler. Denilebilir ki, Kamenev ve Zinovyev için, 15-16 Ocak 1935 tarihli duruşma, bu dava için beklemedikleri bir tür provaydı, ama kaderden kaçmadılar.

Leningrad'daki duruşmada verilen bu "olağanüstü" tanıklıklara geri döneceğim ve şimdi bunları yalnızca, yalnızca sizi —ve sizin aracılığınızla, mahkemeler aracılığıyla, bütün ülkeyi— yalnızca Kamenev ve Zinovyev'e karşı değil, aynı zamanda ne yazık ki saflarımızda hâlâ var olan ve tövbelerinden söz eden bütün öteki ikiyüzlü hainlere karşı da uyarmak için söylüyorum. Partimize, ülkemize ve büyük davamıza karşı sırtından bıçaklamayı daha iyi örgütlemek için kendilerini ayrıştırmak için kılık değiştirdiler.

Bu patentli ve sertleşmiş sahtekarlara en ufak bir güven olamaz

Bunu hak etmediklerini biliyorlar. Sorgusu sırasında: "Şimdi tüm gerçeği mi söylüyorsun?" diye Zinovyev'e sordum.

Ama bunun kanıtı nerede, tüm ihanet, aldatma, kavramlarını aştıkları konusunda onlara nasıl inanılabilir?

Zinovyev bu ihaneti, Sergei Mironovich Kirov'un öldürülmesinden sonra Pravda'ya bir ölüm ilanı gönderdiği noktaya kadar taşıdı. Burada bu konuda söylediği tek şey, "Bu ölüm ilanı hatırlayabildiğim kadarıyla basılmadı" oldu.

Ve bu kadar.

İşte bu ölüm ilanı, elimde. Yanılmıyorsam Zinovyev'e ait, ya 4 ya da 7 Aralık, ya da büyük olasılıkla 4 Aralık.

Siz, Zinovyev, Yoldaş Kirov'a ithaf edilen bu ölüm ilanını "Deniz Feneri Adamı" olarak adlandırdınız. Yazdırmayı düşündüğünüz ve bu nedenle olması gereken ölüm ilanınıza nasıl başladınız; tüm halkımızın malı mı olacaktı?

"Devrimimizin 17 yıllık sürecinde, düşmanın Bolşeviklere şu ya da bu darbeyi vurmaya çalıştığı hep gözlenebilir. Düşman iç savaş meydanlarına acı bir darbe vurmayı başardığında böyle oldu, oldu..." vesaire vesaire.

Ve Zinovyev şöyle devam etti: "Partinin kederi, bütün halkın, bütün SSCB halklarının kederidir. Partinin yası, bütün büyük ülkenin yasıdır. Bütün ulus kaybın acısını hissetti."

Kaybın acısının ve hain atışın öfkesinin tüm ülkeyi kasıp kavurduğu doğrudur. Bu duygu gerçekten genç ve yaşlı tüm ülke tarafından yaşanıyor.

Ama bu sizi ne ölçüde ilgilendiriyor?

"Sergei Mironovich Kirov'un alçakça öldürülmesi, tüm Partiyi, tüm Sovyetler Birliği'ni gerçekten karıştırdı." "Bu sevgili insanın kaybı, herkes tarafından sonsuz sevgilinin kaybı olarak hissedildi..."

Siz, sanık Zinovyev, bu korkunç ve utanç verici makalede yazdığınız şey buydu! Parti neden samimi, sonsuz sevgili S. M. Kirov'u, kaybetti? Partinin bize yakın olan bu adamı kaybetmesinin nedeni budur, çünkü siz, sanık Zinovyev, Kirov'u öldürdünüz, onu kendi ellerinizle öldürdünüz, Kirov'un kanı halen akıyor.

"Partinin sevgili oğlu" diye yazdınız. Bu bir küfür!

"İşçi sınıfının bir evladı, işte bu deniz feneri adamı buydu", "sevgilimiz, derinimiz, güçlümüz... Ona inanmaktan kendini alamıyordun, onu sevmekten kendini alamıyordun ve onunla gurur duymaktan kendini alamıyordun."

Zinovyev, sinizmin tüm sınırlarını aşarak böyle yazdı!

İşte bu adam.

Onu sevdim, onunla gurur duydum ve onu öldürdüm! Kötü adam, katil kurbanının yasını tutuyor! Böyle bir şey başka nerede ve ne zaman oldu?!

Bu gerçeğin tüm alçaklığını ve iğrençliğini tüketmek için ne söylenebilir ve hangi kelimeler seçilebilir: küfür! hainlik! İki yüzlülük! Kurnazlık!

Bu feneri küfürlü elinle söndüren sensin,

Sen Zinovyev! İnsanları aldatmak için saçlarını yolmaya başladın.

Kimi öldürdün? "Muhteşem bir Bolşevik'i, ateşli bir önderi, sizin için tehlikeli olan, Lenin'in ilkeleri için ve aynı zamanda size karşı özverili bir şekilde savaşan bir adamı öldürdünüz. Bu adamı Nikolayev'in aşağılık eliyle ikinci bir atışla öldürdün ve iki ya da üç gün sonra Pravda'ya bir makale gönderdin ve "sönmüş deniz feneri" diye yazdın.

Bu aşağılık maskaralıkların bir değerlendirmesini yapacak kelimeleri nasıl bulabiliriz? "Bu kelimeleri kelime dağarcığımda bulamıyorum!"

Zinovyev grubunun ikinci ayağı olan Kamenev'e, XVI. Parti Kongresinde sözünü ettiği "eşek kılığındaki" bu taklitçiye geçelim.

Mahkemeden Kamenev'in 1933'te yayınlanan makalelerine dikkat etmesini rica ediyorum. Kamenev bu makaleleri, Zinovyev'le hemen hemen aynı anda, karşılıklı anlaşarak yazdı. Kamenev, Pravda'da, Zinovyev gibi, hatalarından vazgeçtiği ve hatalarını kınadığını, "muhalefetteki en önemli figür, on yıllardır Lenin'e karşı savaşan bir adamdır" vb. dediği bir makale yayınlar. Kamenev, 25 Mayıs 1933 tarihli bu makalesinde, "Stalin yoldaşın önderlik ettiği politikaya karşı direnişin aynı öncüllerden kaynaklandığı açıktır. Ekim 1917'de Parti üyelerini Lenin'in politikasına karşı çıkmaya zorladı." Ağlayarak ve inleyerek Kamenev, eski dostlarından kopuşunu kanıtlamaya çalışıyor ve makaleyi, sosyalizmin inşası çalışmasını engelleyen her türlü direnişi reddetme çağrısıyla bitiriyor.

Bu Mayıs 1933'teydi. Ve 1933 yazında, Kamenev ve Zinovyev'in sürgünden dönmesinden sonra, Parti liderlerine ve Sovyet hükümetine karşı terörist eylemlerin örgütlenmesi için Zinovyev'in evinde Troçkist-Zinovyev merkezinin bir toplantısı yapıldı.

Burada bu konu sorulan Kamenev çok kısa bir konuşma yaptı. Aramızda, kendime hatırlamama izin vereceğim bir diyalog gerçekleşti. Sordum:

"1933'te yazdığınız ve Parti'ye bağlılığınızı ifade ettiğiniz yazılarınızı ve açıklamalarınızı nasıl değerlendirmeliyiz? Hile?

Kamenev : Hayır, hileden daha kötü.

VYSHINSKY: İhanet mi?

Kamenev : Daha da kötüsü!

VYSHINSKY: Hileden daha kötü; İhanetten daha kötüsü, o kelimeyi bul. İhanet?

Kamenev: Onu buldunuz!"

Bunu sadece Zinovyev'le anlaşarak yapmadığını, aynı zamanda eylemlerinin iktidarı ele geçirme için önceden hazırlanmış bir plan doğrultusunda gerçekleştiğini ve bunun güven kazanma ihtiyacıyla birleştiğini söyledi.

Sanık Kamenev'in ahlaki, deyim yerindeyse ideolojik düzeyini belirlemek, o dönemde içinde yaşadığı çıkarları karakterize etmek, başlangıçtaki ahlaki konumlarından bazılarını karakterize etmek için bu önemi olan küçük bir ayrıntı.

Machiavelli'nin bir kitabına (Cilt 1) atıfta bulunma hakkımı kullanacağım. 1934 yılında, o zamanlar Kamenev'in başkanlığını yaptığı "Akademiya" yayınevi tarafından Kamenev'in önsözüyle yayınlandı. Çok ilginç bir kitap. 16.. yüzyılda yazılmıştır. Yazar bu kitabı prens için yazdı ve ona devleti prensin çıkarlarına göre yönetme bilimini öğretti.

Machiavelli, ". İki tür mücadele olduğunu bilerek hareket etmelisin .Birincisi yasalar diğeri diğeri güçtür; Birincisi insana, ikincisi canavara özgüdür. Bununla birlikte, birincisi çoğu zaman yetersiz olduğundan, ikincisine dönmek gerekir. Sonuç olarak, bir prensin hem hayvanın hem de insanın doğasına sahip olabilmesi gerekir."

Kamenev bunu çok beğendi ve bu kitabın kısa önsözünde şu en ilginç sözlerden birkaçını yazdı: "Siyasi bir aforizma ustası ve parlak bir diyalektikçi..." (Bu, Kamenev'e göre bir diyalektikçi olan Machiavelli'dir! Bu katı haydutun bir diyalektikçi olduğu ortaya çıkıyor!) ... "Siyasi aforizma ustası..." İyi aforizma! Machiavelli şöyle yazdı: Yasanın yardımıyla hareket etmek insanların karakteristiğidir, kuvvetin yardımıyla hareket canavarın karakteristiğidir; bu hayvani politikayı takip ederseniz," diyor Machiavelli, "amacınıza ulaşacaksınız. Ve buna sanık Kamenev "siyasi aforizmanın ustalığı" diyor.

Kamenev'in yazdıklarına kulak verelim: "... Gözlemlerinden, tüm kavramların, iyi ve kötünün, izin verilen ve yasaklananın, yasal olanın ve suçlunun ölçütlerinin göreliliğine göre kesin bir inanç çıkaran bir diyalektikçi”.

Kamenev'e göre, diyalektik olan şu:” suçlu ile suçlu olmayanı, yasal olanı gayri meşru olanla, iyiyi kötüyle karıştırmak “– Bu, Machiavelli'den örneklediği diyalektiğin yeni "Marksist" açıklamasıdır.

Kamenev, 1934'te şöyle yazıyordu: "Machiavelli, bu incelemesinde, iktidarı kazanmak, onu elde tutmak ve yaşamına yönelik tüm girişimlere muzaffer bir şekilde direnmek için çağdaş bir hükümdara rehberlik etmesi gereken şaşırtıcı keskinlik ve ifade kurallarına sahip bir kurallar kataloğu yaptı." Öğretmenin iyiydi Kamenev, ama bu konuda öğretmenini geçtin.

Bu önsözde şöyle yazıyorsun: "Bu bir iktidar sosyolojisi olmaktan çok uzaktır, ancak bu reçete nedeniyle, zengin azınlığın emekçi çoğunluk üzerindeki egemenliğine dayanan bir köle toplumu içerisindeki iktidar mücadelesinin zoolojik özellikleri muhteşem bir şekilde göze çarpmaktadır."

Doğru. Ama siz köle sahiplerine yakışır bu mücadele yöntemlerini ve mücadele ilkelerini toplumumuza aktarmak, toplumumuza, sosyalizme karşı uygulamak istediniz. "Böylece," diye yazıyorsunuz, "Floransalı bankerlerin bu sekreteri ve onların papalık sarayındaki büyükelçileri, bilerek ya da bilmeyerek, yüzyıllar boyunca yöneticilerin zihinlerini rahatsız eden muazzam bir patlayıcı güç mermisi yarattılar. . . . Siz, Kamenev, Machiavelli'nin bu kurallarını aktardınız ve onları en büyük vicdansızlık ve ahlaksızlık haline getirdiniz, modernleştirdiniz ve mükemmelleştirdiniz.

Sizden, yoldaş yargıçlardan, bu kitabı bu davanın maddi kanıtlarından biri olarak değerlendirmenizi istemiyorum. Bu kitabı, sanıklara atfedilen suçları kanıtlamak için kullanmıyorum. Onlar hala duruşmada Marksizmin ilkelerine uygun olarak düşünebilen ve akıl yürütebilen Marksistlerin soylu görünümünü korumaya çalıştıklarını gösterdikleri için Kamenev'lerin ve Zinovyev'lerin, o dönemde beslendikleri ideolojik kaynağı göstermek için bu duruma birkaç dakika dikkat etmenin gerekli olduğunu düşündüm

Bu soytarı komedisini bırakın. Tamamen gerçek yüzlerinizi sonunda ortaya çıkarın. Burada Kamenev, Machiavelli'nin kitabından muazzam patlayıcı güce sahip bir mermi olarak söz ediyor. Açıktır ki, Kamenev ve Zinovyev bu mermiyi sosyalist anavatanımızı da havaya uçurmak için kullanmak istediler. Yanlış hesapladılar. Ve Machiavelli önlerinde bir köpek yavrusu ve bir köylü olmasına rağmen, yine de onların manevi rehberiydi. "Makyavelizm"i ve Azetizm'i (çileceilik) faaliyetlerinizin ve suçlarınızın kaynağı haline getirdiniz. Şimdi bu, Zinovyev ve Kamenev tarafından teşhir edildi: cinayet, ihanet, ihanet ve kılık değiştirme, suç faaliyetlerinin ana ve belirleyici yöntemlerinden biriydi.

Zinovyev ve Kamenev açık yüreklilikle, alaycı bir tavırla da olsa, dün bunun eylem planlarının bir parçası olduğunu itiraf ettiler. Reingold burada bundan bahsetti ve diğer sanıklar burada bunun hakkında konuştular ve bu yöntemlerin karakterizasyonunun sunduğum materyaller tarafından yeterince tüketildiğini düşünüyorum. Konuşmamın bu bölümünü özetlerken, Troçkist-Zinovyevci merkezin terörist bir temelde örgütlendiğini ve kendi programına sahip olduğunu söyleyebilirim, Birkaç kelimeyle çok ilkel ve basit olduğunu, sanıkların kendilerinin küçümseyerek konuştukları iki saati bile harcamaya gerek olmadığı doğrudur. İç politika programları cinayetle, dış politika programları SSCB'nin savaşta yenilgisiyle, yöntemleri ihanet, ihanet ve ihanetle sınırlıydı.

TROÇKISTLERIN-ZINOVYEVCILERIN KARŞI-DEVRIMCI TERÖRIST FAALIYETLERI TAMAMEN KANITLANMIŞTIR

İddianamemin ikinci bölümüne, sözde "Birleşik Merkez"in pratik faaliyetlerine ve sanıkların her birinin Sovyet rejimine karşı bu suç komplosundaki rolünün nitelendirilmesine geçiyorum.

Hiç kuşku yok ki, 1932 sonbaharında gerçekleşen Zinovyevci ve Troçkist karşı-devrimci grupların birleşme temeli ve o dönemde hem Troçkistlerin hem de Zinovyevcilerin temel görevi olan mücadele., terörün iktidar mücadelesinin biricik ve tayin edici aracı olarak karşılıklı olarak kabul edilmesi temelinde ortaya çıktı ve güçlendi .

Bir organizasyon vardı. Yeraltı karşı-devrimci bir terörist grup vardı. Vardı ve hareket etti. Smirnov burada buna ne kadar itiraz etmeye çalışırsa çalışsın, bu bir gerçektir..

İddia makamının olarak böyle bir yeraltı, karşı-devrimci, Troçkist-Zinovyevci grup olduğunu iddia ederken çok fazla veriye dayanıyoruz. Bizim için gerçekler çok net. Bu terör örgütünün kurulduğunu; faaliyetlerini tam olarak terörist faaliyet olarak geliştirdiğini, terörist girişimler hazırladığını ve bu girişimlerden birinin, büyük talihsizliğimize ve dehşetimize yol açacak şekilde gerçekleştirildiğini. 1 Aralık 1934'te Sergei Mironovich Kirov'un alçakça öldürüldüğünü biliyoruz.

Bu, bu örgütün işleyebildiği tüm suçların en korkuncudur.

Ocak 1935’ten iki hafta önce , L. Nikolaev, Kotolynov, Rumyantsev, Sositsky ve diğerlerinin mahkum edildiği ve vurulduğu "Leningrad Merkezi" nin yargılanmasıyla bağlantılı olarak "Moskova Merkezi" nı duyduk. O dönemde, bu korkunç vahşetin tüm gerçek yönlendiricilerini,kurguluyanlarını, kışkırtıcılarını ve katılımcılarını bilmiyorduk. Ama o dönemde, bu suçun gerçek örgütleyicilerini teşhir etme konusunda doğru yoldaydık, ancak o dönemde Kamenev, Zinovyev, Evdokimov ve Bakaev'e karşı bu cinayeti örgütlemek, yönetmek ve gerçekleştirmekle ilgili doğrudan suçlamalarda bulunmamızı kanıtların durumu imkansız kılıyordu.

Kamenev'in, Zinovyev'in, Evdokimov'un ve diğerlerinin önder bir rol oynadığı sözde "Moskova Merkezi" davasında verilen kararda, onların rolü olarak bu suçu büyüten objektif bir zemin yaratarak kaçınılmaz olarak suç ortaklarının terörist duygularını kışkırttıklarından bahsedildi.,

Soruşturma ve kovuşturma makamları kesinlikle objektif olarak, Kamenev, Zinovyev, Evdokimov ve Bakaev'i bu cinayeti doğrudan kışkırtmak ve doğrudan organize etmekle suçlamadılar. İddianamede, soruşturmanın doğrudan katılımlarının tespit edilemediği belirtildi. Bununla birlikte, soruşturma makamlarının elindeki tüm veriler, bu kişilerin – Kamenev, Zinovyev, Bakaev ve Evdokimov – bu suçla yakından bağlantılı olduklarını ve o sırada kendilerinin de ifade ettikleri gibi, bunun için tam ahlaki ve siyasi sorumluluk taşımaları gerektiğini söylemeyi mümkün kıldı.

Buna göre, Moskova Merkezi davasında, Kamenev, Zinovyev, Evdokimov ve Bakaev aleyhine nispeten sadece hafif hapis cezası verildi.

Kamenev, Zinovyev, Evdokimov ve Bakaev, gerçek durumu çarpıtmak ve bu suçun gerçek örgütleyicilerini ve suç ortaklarını gizlemek , bu kirli ve alçakça işe ellerini sürmediklerini göstermek için

her şeyi yaptılar. , Meseleyi öyle bir şekilde göstermeye çalıştılar ki Aynı zamanda, yüksek bir üslupla, karşı-devrimin kendilerini suç faaliyetinin aracı olarak seçtiğini ilan ettiler. Onlar karşı-devrimi mücadelelerinin bir aracı olarak seçmediler, ama karşı-devrim onları kendi aracı olarak seçti.

Zinovyev, Kamenev, Bakaev ve Evdokimov, bu alçakça cinayet için ahlaki ve siyasi sorumluluk dışında başka bir sorumluluk üstlenemeyeceklerini, ancak bu sorumluluğu üstlenmeye tam ve dürüst bir şekilde hazır olduklarını ve bu sınırlar içinde kendilerine yöneltilen suçlamanın doğruluğunu ve geçerliliğini kabul ettiklerini mümkün olan her şekilde temin etmeye ve kanıtlamaya çalıştılar.

15-16 Ocak 1935'teki duruşmasında Zinovyev şunları söyledi: "Sanık sandalyesinde çoğumuz var, 15'ten fazla kişi, farklı biyografilere sahip. Aramızda uzun yıllardır işçi hareketine katılmış pek çok kişi var. Bana güvendikleri için pek çok şey yaptılar ve tabii ki bunun için kendimi cezalandırmam gerekiyor... Bu aşamada görevimi, bir hata ve suç olarak anladığım şeyi, işçi sınıfının mahkemesi önünde açık yüreklilikle ve içtenlikle sonuna kadar tövbe etmek ve bunu bu grupla kesin olarak sona erecek şekilde anlatmak olarak görüyorum.

Zinovyev'in açıklamasının bir oyun, bir manevra, bir taktik olduğunu daha önce söylemiştim.

Suçluların genellikle yaptığı şey budur. Soygunla cinayetle suçlanan bir kişi sadece soygunu itiraf eder. Soygunla suçlanan bir kişi sadece hırsızlığı itiraf eder. Hırsızlıkla suçlanan bir kişi, yalnızca çalıntı mal bulundurduğunu itiraf eder. Daha ciddi suçlar karşısında daha hafif suçları itiraf etmek suçluların yaygın bir hilesidir. Bu, birçok durumda, hatta ceza davalarında bile, güvenle davranmalarına izin veren insanların saflığını bekleyen suçluların gerçek izleri örtbas etmeye çalışmasının bir yoludur. Zinovyev de bu pozisyonu aldı. Benzer bir tutum Kamenev, Evdokimov ve Bakaev tarafından da alınmışlardır ve bunu inkar etmeyeceklerdir. 1935'te neredeyse suçüstü yakalanan bu adamlar, sorumluluktan, daha büyük bir suçun gerçek sorumluluğundan kaçınmak için daha hafif bir suçun sorumluluğunu kabul ettiler.

Samimi Zinovyev "samimi," bir itiraftan bahsetti, ama durum gerçekten öyle değildi. Aslında, suç ortaklarının Sovyet adaletine teslim edilmesini önlemek, geride bazı yedekler bırakmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar, böylece bu yedekler doğru zamanda kullanılabilir ve Partimize, ülkemizin liderlerine karşı yönlendirilebilirdi.

Bu, Zinovyev, Kamenev, Evdokimov ve Bakaev'in 15-16 Ocak 1935'teki Leningrad Duruşması'ndaki tüm tutumunu açıklamaktadır. O sırada kürsüde kendisiyle birlikte oturan insanların çoğunu tanımadığını söyledi. Zinovyev'in Evdokimov, Gertik, Kamenev veya Sakhov'u tanımadığı ortaya çıktı. Zinovyev, öznel olarak işçi sınıfına "sadık" olduklarını söyledi.

Zinovyev, o duruşmada hem kendisinin hemde, 15 suç ortağının, öznel olarak işçi sınıfına sadık olduklarını ve karşı-devrim yoluna girmek istemediklerini, nesnel olarak ise tam tersini yapmayı başardıklarını iddia etme hakkını kullandı.

Neden tam tersi oldu?

Sanık Zinovyev'in savunmasında, sübjektif olarak işçi sınıfına bağlı olduğu halde , objektif olarak bunun tam tersinin nasıl ortaya çıktığını söylemesini isterdim .Ama olmadı. Objektif olarak, bu şekilde bir sonuç ortaya çıktıysa , bunun tek nedeni, suçlanan Zinovyev'in, devrime sübjektif bağlılığınızın yanlış ve çürümüş olmasıydı.

Bu konuşmaları yaparken ne düşünüyordunuz?

Bunu savunma konuşmanızda da söylemenizi rica ediyorum.

Kendinizi Sovyet devletine karşı sadece kötülükle değil, aynı zamanda ateşli silahlarla da silahlandırdınız. Suç planlarınızı pratik olarak gerçekleştirdiniz. Siz kendiniz çifte anlaşmadan bahsettiniz, ama aynı zamanda şu anda çifte anlaşma politikasını sürdürdüğünüz gerçeğini gizleyecek şekilde konuştunuz.

Şöyle dediniz: "Kendimi bir lider gibi hissederdim, kişisel olarak benim için o an çok büyük bir rol oynadı." "Kendimi bir lider gibi hissederdim ve söylemeye gerek yok, her şeyi bilmek zorundaydım. Liderlikten uzaklaştırılırsam, bu ya bir adaletsizliktir, ya birkaç aylık bir yanlış anlamadır . Bu bir bahane değil, ama gerçekten ne düşündüğümü söylüyorum ve bunu yaparak, burada ortaya çıkan suçların benim tarafımdaki son dikenini çıkarıyorum."

Zinovyev, Leningrad Duruşması'nda "son kıymığı" çıkardı. Hayır, çıkarmadı, en ciddi suçları hazırlamaya ve işlemeye devam etmek için bu dikeni ve bir değil, sosyalist ülkemizin vücudunda birkaç tane bıraktı.

Dediniz ki: "Aksini düşünmedim: çevrem olmadan, her şeyi bilmeden, siyasetin içinde olmadan nasıl olabilirim?"

Sana eziyet eden düşünce buysa , sensiz bu imkansız ... Geçmişteki konumunuz eylemleriniz tarafından belirlendi, tıpkı konumunuzun şimdi eylemleriniz tarafından belirlendiği gibi. Merkez var mıydı sorusuna geldiğinizde, "Tabii ki 1929'dan önce de vardı" diyorsunuz. Sonraki yıllarda merkezin var olmadığını, aslında 1929'dan beri çalışmadığını iddia etmeye çalışıyorsunuz. Bu bir aldatmaca. Eski Zinovyevci merkez, birleşik bir Troçkist-Zinovyevci bloğun merkezine dönüştürüldü. Reforme edildi ve bir şekilde güçlendirildi, çünkü birkaç grup konsolidasyonu oldu. 1932'den itibaren faaliyetlerini daha geniş bir alana yaymaya başladı. 1933'te özellikle aktifti, bir dizi terör eylemi hazırladı ve 1934'te bunlardan birini gerçekleştirdi.

Zinovyev, "1926-1927'de var olan merkez bu değil" dedi ve bu merkezle hiçbir bağlantısı olmadığını söyledi. Öyleyse, Zinovyev Leningrad merkeziyle bağlantı sorununu nasıl ortaya attı? "Kotolynov, Mandelstam, Myasnikov ve diğerlerinden oluşan bir grup olduğunu" söyledi. Zinovyev'in Kirov'un cinayetinin iddianamesinden öğrendiği iddia edilen Kotolynov bu cinayette önemli bir rol oynadı. Zinovyev, bu Leningrad terörist grubunun organizatörlerinden birini yalnızca iddianameden öğrendiğinden emin olmak istedi.

Durum gerçekten böyle miydi?

Pek sayılmaz.

Zinovyev, Bakaev'i Nikolaev-Kotolynov grubuyla temasa geçmesi için Leningrad'a gönderdi, böylece Bakaev Nikolayev, Kotolynov, Mandelstam ve diğerlerinin suçu nasıl hazırladığını kontrol edebildi.

Burada yine aldatma, yalanlar ve kılık değiştirmeler var.

1935 gibi erken bir tarihte "Onunla bir yakınlaşma arıyorduk.",

Zinovyev, tüm kılık değiştirmesine rağmen, Kotolynov ve Nikolayev ile bir yakınlaşma aradığını ve bu yakınlaşmayı bulduğunu itiraf etmek zorunda kaldı. Bu artık mutlak bir hassasiyetle kurulmuştur.

Zinovyev, 1932'de, Kirov yoldaşın 1934'te öldürülmesiyle ilgili olarak vurulan Levin'i gördüğünü söylüyor ve ekliyor: "Örgütsel konuşmalarımız olmadı. Ve buna özel bir ihtiyaç yoktu: Bir bakışta , onun için bir otorite olduğumu anladım.O da benim için bir otoriteydi; Lidersiz grup içerisinde bu adamın dediğimizi yapacağını biliyordum." Aynı zamanda, Zinovyev'i suçlayan bir dizi kanıtın , Zinovyev'in bu suça katılımındaki eksik itirafını ortaya çıkaran bir dizi emare ve yarı itiraf içeriyor.. Şimdi Zinovyev, Bakaev'in dün burada şiddetle zayıflatmaya çalıştığı durumu artık gizlemiyor.

Ocak 1935 gibi erken bir tarihte, Moskova Merkezi örneğinde Zinovyev, Vladimir Levin'in özellikle Bakaev'e yakın olduğunu itiraf etti. Ancak dün Bakaev, Leningrad'daki Levin'i terörist nitelikteki komplocu amaçlarla görmeye gitmediği gerçeğine atıfta bulunarak. "İfadeden ve iddianameden "bu amaçla" kelimelerini çıkarın.” diyerek bu yakınlığı zayıflatmaya çalıştı, ancak bu yakınlığın varlığı kesinlikle ortada .

Hayır, Bakaev, üzerini çizmeyeceğiz, silinemez, çünkü bu işin, terörist işlerin ustası olarak "bu amaçla" seyahat ettin ve şans eseri gitmedin!

Zinovyev neden Reingold, Pikel ve hatta Evdokimov'u Leningrad'a göndermedi? Zinovyev neden Leningrad grubuyla, Yoldaş Kirov'un gelecekteki katilleri grubuyla müzakere etmek için Bakaev'i seçti?

Bu sorunun yanıtını, Zinovyev'in ve bir dereceye kadar Bakaev'in 15-16 Ocak 1935 tarihli duruşmada yaptığı açıklamalarda buluyorum. Zinovyev'in ifadesinde bunun teyidini buluyoruz: "Bakaev onu özellikle yakından tanıyordu, Leningrad'daki Parti aleyhtarı mücadelenin başlıca örgütleyicilerinden biriydi..."

Sadece sanık Zinovyev, Parti karşıtı mı?

Anti-Sovyet bir mücadele, bir karşı-devrimci mücadele, doğası gereği açıkça karşı-devrimci, devlet karşıtı, Sovyet karşıtı bir mücadele!

Zinovyev şöyle devam etti: "Ona herhangi bir talimat vermedim." Ama biliyorsun, bu öyle bir Cizvitlik ki gidecek başka bir yer yok. Bir Cizvit keşişine "Bu adam buradan geçti mi?" diye sorulması ve parmağıyla kolunu işaret ederek "Buradan geçmedi" demesi gibi.

Levin'le hiçbir bağlantınız yoktu, ama bu bağlantınız Bakaev aracılığıyla oldu. Bakaev sizin adınıza seyahat etti. Ve bu nedenle, "Ona herhangi bir talimat vermedim" dediğinizde, yine aldatıyordunuz!

Emirlerinizi yerine getiren tek kişi Bakaev değildi. Hepiniz —Kamenev, Zinovyev, bütün merkeziniz— Levin, Kotolynov, Nikolayev, Rumyantsev, Sossitzky, Mandelstam ve bu yenilmiş ve yok edilmiş Leningrad Zinovyevciler çetesinin diğer bazı üyeleriyle görüşüyorsunuz. Tüm merkeziniz Leningrad Zinovyevci çetesinin bu suçu nasıl hazırladığını kontrol ediyor, Partimizin bu sadık oğlunun, Leningrad Bolşeviklerinin ve kürsünün lideri Sergey Mironoviç Kirov'un sonundat yok edileceği gün sabırsızlıkla bekliyordu. Ve bu cinayeti beklediler.

Burada, duruşmada, Zinovyev cinayeti zorladığını itiraf etti. Acelesi vardı, bu cinayeti bir an önce gerçekleştirmek için Nikolayev ve Kotolynov gibi insanlara ateşli bir şekilde tutunuyordu. Buradaki en önemli neden, Troçkist teröristleri bastırma arzusu değildi. Troçkistler bastırdı.

Zinovyev, Smirnov'un da acelesi olduğunu itiraf etti. Hepsinin acelesi vardı. Troçkistler, Zinovyevcilerden daha kararlı ve enerjik davrandılar. Zinovyev, Troçkist teröristlerin yurtdışından geldiğini biliyordu. Ve Zinovyev, suç planını Troçkistlerin gerçekleştirebileceğinden daha erken gerçekleştirmeyi bir "onur meselesi" olarak ilan etti — burada bu sözcüğü kullanmak utanç vericidir! Zinovyev'in ateşli sabırsızlığı bundandır. Bu yüzden her gün Leningrad'da hain atışın yapılmasını bekledi.

Onun bütün faaliyeti tam da bu kötülüğü olabildiğince çabuk, en kısa sürede ve en başarılı şekilde gerçekleştirmekti!

Zinovyev'in bu olaydaki rolü ve davranışı böyle tasvir edilmiştir.

Bu bölümü bitirmek için, şimdi Zinovyev'den doğrudan bir cevap almak istiyorum: Zinovyev, Sergey Mironoviç Kirov'un öldürülmesinin hazırlanması, örgütlenmesi ve yürütülmesi için sadece ahlaki değil, tüm cezai sorumluluğu ve dahası tüm sorumluluğu üstleniyor mu?

Tabii ki, Zinovyev evet derdi. Aksini söyleyemez. Bunu, duruşmanın ilk gününde, demirden bir kanıt zinciriyle kuşatılmış olarak söylemişti.

Kamenev de aynı duruşmada hemen hemen benzer bir tutum sergiledi. Bakaev'in de benzer bir pozisyonu vardı. Kamenev, bir "Moskova Merkezi" olduğunu bilmediğini söyledi. Asil bir adam rolünü oynamak isteyerek, bu merkez var olduğu ve bu kanıtlandığı için bundan sorumlu olduğunu söyledi...

Kamenev'in durumunda, bir merkez olduğunu bilmiyordu, ama eğer bir merkez varsa, o dönemde biliyordu. Ama Kamenev merkezin varlığını biliyordu, gerçekten biliyordu. Bu kanıtlandı. Ve şimdi bu, aynı yönde faaliyet gösteren bir dizi yeni suç çetesinin keşfedilmesiyle bağlantılı olarak elde edilen yeni kanıtlarla doğrulandı. Bu kanıt, bu kabus gibi ve korkunç davaya tam ışık tuttu.

Ve sonra Kamenev kendini politik olarak kör bir adam olarak göstermeye çalıştı. Dedi ki: "Kör oldum – elli yaşına kadar yaşadım ve bu merkezi görmedim, ortaya çıktığında, eylem ve eylemsizlik, söz ve sessizlikle katıldım."

Bir çeşit spiritüalizm, spiritüalizm ve kara büyü!

O zaman bile, bunu bazı yanlış kelimelerin arkasına saklanmak ve bu gerçeği argümanların yanlışlığı altında gizlemek için basit bir girişim olarak anladık. Şimdi tüm bunlar sonunda ortaya çıktı. Hayır, Kamenev kör değildi. Kamenev çok iyi görüyordu ve ne yaptığını biliyordu. Etrafında olup bitenleri çok iyi görüyordu, çünkü etrafında olup bitenleri organize ediyordu. Kamenev kör olmadı, çünkü hem sözle hem de sessizlikle hareket etti.

Belki de sessiz kalarak "Harekete geçme" demediği zaman , ona bir otorite, bir akıl hocası olarak gören bazı genç yardımcılarını tereddüt edince tek kelimeyle, "Harekete geç" diye hitap ediyordu.

Kamenev şunları söyledi: "Şunu söylemek istiyorum, kendi savunmamda değil, daha önce hatırlamıyordum, ama şimdi Zinovyev'in bir keresinde bana Safarov'a sahip olduğunu ve bir tür blok önerdiğini söylediğini hatırlıyorum. Bu adama hiç güvenmediğim için hiçbir blokta yer almayacağımı söyledim. Konuşmayı umursamadım. Konuşuyordum."

Kiminle konuştun?"Yoldaş Kirov'u öldüren Leningrad Zinovyev çetesinin aktif üyeleri Tolmazov ve Shatsky ile mi konuştun ?



Kamenev, Tolmazov ve Shatsky ile, yani Yoldaş Kirov'un öldürülmesinin ana örgütleyicilerinden biriyle konuştu. Bu, Kamenev'in bu konuşmaları yaptığı ve bu konuşmaları Bakaev aracılığıyla yürüttüğü anlamına gelir. Ama saklamaya çalıştı.

Terörle hiçbir ilgisi olamayacağını kanıtlayan Kamenev bir poz verdi ve şunları söyledi: "Doğam gereği korkak olmadığımı söylemeliyim, ama hiçbir zaman savaşa girmedim. Her zaman, Merkez Komitesi'nin bizimle uzlaşma, bize yer açma ve bize bir yer vermek zorunda kalacağı bir durumun ortaya çıkacağını umuyordum. Son iki yıldır, bu hayalleri görmedim, çünkü ben bir hayalperest ya da hayalperest değilim. Aramızda hayalperestler ve maceracılar vardı ama ben o kategoriye ait değilim."

Sanırım şimdi Kamenev bu davaya katılımını biraz farklı bir şekilde nitelendirecek. Kamenev görev olarak neyi belirledi: askeri bir mücadeleye mi girdi, girmedi mi?

Önce "Hayır" dedi. Şimdi, iki gün önce, evet dedi. O zaman hayır dedi, çünkü biliyordu, gördü, bu kabus gibi suçun tüm ayrıntılarına henüz sahip değildik, çünkü o zaman, soruşturma materyalinin durumuna göre, tüm bu ayrıntılar tam olarak ortaya çıkmamıştı. Sonra "Hayır" dedi. Şimdi her şey ortaya çıktıktan sonra ” evet” diyor.

Karakteristik bir gerçek! Suçlu Kamenev "çalışmasında" kişisel güdülerle oynanan büyük ve belirleyici role tanıklık ediyor. Kamenev, Merkez Komitesinin kendisine yer açacağı zamanın gelmesi gerektiğini düşünüyordu. Peki ya olmazsa? Ve orada ona yer açılmazsa ? Ne olacak ?

Tabi ki , Kamenev, burayı boş bırakmamak için gerekli önlemleri alacaktır.

Kamenev'in mantığı ve politikası budur! Kendisinin maceracı olarak adlandırdığı insan kategorisine ait olmadığını kabul etmeyi imkansız kılan mantık ve politika.

Hayır. Belli ki bu insan kategorisine ve diğer kategori olan "hayalperestler"e aittir. "Burada çok fazla hayal gücü var. Ve bu fanteziyi uygulamaya, yaşamak, yaşayan bir eyleme, en azından maceralar yoluyla, casuslar, sabotajcılar, muhafızlar, katillerden oluşan bir blok aracılığıyla ve doğrudan cinayetle Kamenev buna hazırdı, Kamenev buna hazırdı, Kamenev buna hazırdı.

Leningrad duruşmasında şöyle diyordu: "Sosyalizmin bu büyük kurucularının portreleri önünde konuşuyorum..." Ayrıca, Yoldaş Kirov'un bir portresi olan yas sınırıyla çerçevelenmiş bir portre olduğu da söylenmelidir. Kamenev, duruşmada kendi öldürdüğü Kirov'un portresi önünde yemin etti!

«... Sosyalizmin bu büyük kurucularının portreleri önünde, kendimi bırakıp elimden geleni yapacak gücüm olmadıysa ben bir suçluydum..."

Yalan! İkiyüzlülük, ihanet, ihanet, yine sinizm!

TROÇKIST-ZINOVYEVCI MERKEZ YOLDAŞ KIROV'U ÖLDÜRDÜ

Soruyu yukarıda sordum: Bir örgüt var mıydı, Troçkist-Zinovyevci bir terörist merkez var mıydı? Cevap veriyorum: Evet, doğrudur., 1932'de ortaya çıktı. Kamenev, Zinovyev, Evdokimov, Bakaev, Smirnov, Ter-Vaganian ve Mrachkovsky'yi içeriyordu.

Bu merkez vardı ve en önemlisi, Troçki, Zinovyev ve Kamenev'in doğrudan emriyle kuruldu. Troçki'nin Sovyet ülkesinin liderliğine karşı tek mücadele aracı olarak doğrudan terör direktifine uygun olarak kuruldu. Sıkı ve katı gizlilik koşullarında kuruldu. Troçki'nin, Zinovyev'in ve Kamenev'in bu komplocu ekibin bir temsilcisi olarak, dün burada sanık Goltzman'ın şahsında gözlemleme fırsatımız oldu. Smirnov'un şahsında kürsüde başka bir komplocu oturuyor. Merkez vardı ve çalışıyordu; O, yalnızca düpedüz hile ve ihanet,yöntemlerini kullanmakla kalmadı, aynı zamanda, şimdi kesin olarak saptandığı gibi, Alman Troçkistlerinin bir araya geldiği, onları önderliğimize karşı savaşmak için kullandığı ve onların Alman Gestapo ile olan bağlantılarını Tukalevskilerin, Olberglerin vb. şahsında kullandığı Alman faşistleriyle gizli ilişkiler örgütledi ve kurdu.

Bu bölümdeki Smirnov da dahil olmak üzere kelimenin tam anlamıyla tüm sanıkların kişisel ifadeleriyle, bu merkezin terörist bir temelde örgütlendiğini, merkezin terörist yöntemlerle hareket ettiğini, en kirli ve en alaycı mücadele yöntemleri konusunda pervasız olduklarının kesinlikle kanıtladığını düşünüyorum. Bu merkezin Ukrayna'da, Moskova'da ve Leningrad'da bir dizi terörist suikast girişimi hazırladığının kesinlikle kanıtlandığını düşünüyorum. Nihayetinde de, bu merkez Leningrad'da Sergei Mironovich Kirov'un cinayetini hazırladı ve gerçekleştirdi.

Sergey Mironoviç Kirov'un öldürülmesi, daha önce de söylediğim gibi, komplocuların hazırlamakta olduğu Sovyet devletinin ve SBKP(B) liderlerine yönelik suikastların genel planının bir parçasıydı. Bu, diğer şeylerin yanı sıra, Yevdokimov'un ifadesiyle ortaya çıktı. Mahkemeden, Yevdokimov'un, Kirov'un öldürülmesinin Troçkist-Zinovyev bloğunun birleşik merkezinin doğrudan direktifi üzerine gerçekleştirildiğini ve Zinovyev'in bu yönde doğrudan bir direktif verdiğini söylediği 10' ağutos 1935 Ağustos tarihli ifadesine dikkat etmesini istiyorum. Bakaev de bunu doğruladı. Kirov suikastını örgütleme kararı Zinovyev, Kamenev, Evdokimov ve Bakaev ile Troçki'nin temsilcileri Mraçkovski ve Ter-Vaganyan tarafından alındı.

Yevdokimov'un şimdi atıfta bulunduğum ifadesi, Bakaev'in cinayeti hazırlamak amacıyla Kasım 1934'in başında, yani Nikolayev'in bu cinayete hazırlandığını doğrulamak için Leningrad kentindeki Smolny'de Kirov cinayetini işlemesinden birkaç gün önce gönderildiğini söylüyor. Bakaev, Nikolayev ile kişisel bir görüşme yaptı, Moskova'ya geldi, Yevdokimov, Zinovyev ve Kamenev'i bilgilendirdi, bu kötü suçun başarılı bir şekilde hazırlandığını memnuniyetle belirtti ve bu sonucu beklemeye başladı. Bakaev, Nikolayev ve suç ortaklarını, Zinovyev'in Moskova ve Kiev'de ateş ederken aynı zamanda Leningrad'da ateş edeceklerine dair sinyalini beklemeleri gerektiği konusunda uyardı.

Bütün bunlar şimdi mahkeme tarafından kanıtlandı.

Sanıklar şimdi savunmalarında buna itiraz etmeye cesaret etsinler!

Ön soruşturma sırasında uzun bir tereddüt geçirdikten sonra, Zinovyev atıfta bulunduğum bazı ifadeleri verdi. Karakteristik bir detay. 1932 sonbaharı gibi erken bir tarihte, Zinovyev ve Kamenev'in evinde (tesadüfen, Kamenev'in bir zamanlar talihsizliklerinin kaynağı olarak adlandırdığı ortak bir evleri vardı), Bakaev'e Stalin yoldaşa ve Karev'e Yoldaş Kirov'a karşı bir terör eylemi hazırlaması talimatı verildi, ancak daha sonra Karev tutuklandı ve Kamenev ve Zinovyev sürgüne gönderildi.

1933 yılı, terörist duyguların canlanma yılı, Troçkist-Zinovyevci merkezin faaliyetlerinin yenilendiği yıl oldu ve burada Bakaev'e talimatlar verildi ve Yoldaş Kirov'un suikastı için hazırlıklar başladı.

Kamenev şöyle diyor: "Bu hazırlığın pratikte nasıl gittiğini bilmiyordum, çünkü bu terör eyleminin örgütlenmesi konusunda pratik rehberliği yapan ben değil, Zinovyev'di." Sanık Kamenev, Bakaev'in oradaki hazırlıkları kontrol etmek için Leningrad'a gittiğini biliyor muydunuz? Evet, biliniyordu. Bakaev'in her şeyin yolunda gittiğini kontrol ettikten ve emin olduktan sonra Moskova'ya nasıl geldiğini ve hazırlıkların ilerleyişi hakkında size nasıl rapor verdiğini biliyor muydunuz? Biliniyordu. Öyleyse, Kirov'un öldürülmesinde pratik bir rol oynamadığınızı nasıl söyleyebilirsiniz? Bütün bunları Zinovyev'e yükleme girişiminiz kesinlikle sağlıksız.

Kamenev, "Onu öldürmeye karar verildi" diyor ve ekliyor: "Ben de bu karara katıldım." Bu pratik bir uygulama değil mi?

Bakaev, ön soruşturma sırasında inatla kendini kilitledi ve Kirov cinayetinin hazırlanmasındaki rolünü reddetti, ancak bir dizi gerçeği hatırlatan Karev tarafından ifşa edildikten sonra Bakaev itiraf etti. Bu nedenle, Bakaev'in ifadesini göz önüne alarak Karev'i duruşmada sorgulamayı reddettim.

Sergei Mironovich Kirov, Nikolaev, Kotolynov ve grubunun eliyle öldürüldü.

Ancak cinayete karışan başka biri var mı ?

Zinovyev'e "Birleşik merkez ne zaman örgütlendi?" diye sordum. Zinovyev cevap verdi: "1932 yazında." "Ne kadar devam etti?" Zinovyev: "Aslında, 1934'e kadar."

Bu konu üzerinde daha ayrıntılı olarak durmak istiyorum. 1932-1933'te Kamenev ve Zinovyev sürgündeydi,ama “ Merkez” faaliyetteydi.. Smirnov'un 1 Ocak 1933'te tutuklandığı için 1934'te dışarıda olmadığı ve merkezin çalıştığı biliniyor. Ve Zinovyev merkezin aktif olduğunu doğruladı. Merkez faaliyet gösterdiğinde, örneğin Smirnov gibi serbest olmayan kişilerin bile bu merkezin çalışmalarını yönlendirmede yer almasına izin veren iyi organize edilmiş bir iletişim tekniğinden yararlandıkları sonucuna vardım.

Smirnov'un Merkezden uzaklaştığı gerçeğiyle kendini savunacağını biliyorum: Smirnov "Hiçbir şey yapmadım, hapishanedeydim" diyecek. Naif bir ifade!

Smirnov 1 Ocak 1933'ten itibaren hapisteydi, ancak Troçkist yoldaşlarıyla şifre aracılığıyla ile hapishaneden iletişimi örgütlediğini biliyoruz. Bu, bir bağlantı olduğunu gösterir ve Smirnov bunu inkar edemez.

Ama bu bile sorunu çözmez, çünkü Smirnov'un, Zinovyev ve Kamenev gibi, merkezin ve henüz serbestken onun önderliği altında örgütlenen, inşa edilen ve işletilen tüm terörist grubun tüm faaliyetlerinden sorumlu olması bizim için yeterlidir.. Smirnov, Zinovyev, Kamenev — merkezin örgütleyicileriydiler; Pickel'lerin, Dreitzer gibi teröristlerin ve diğerlerinin faaliyetlerine yön verdiler. O dönemde özgür olup olmadığına bakılmaksızın, tümü bundan tamamen sorumlu tutulmalıdırlar. Bu esas üzerinde ayrıntılı olarak durmaya gerek olmadığını düşünüyorum.

Liderlik ettikleri örgütün tüm suç faaliyetlerinden, faaliyet gösterdikleri yerlerde ortaya çıkan tüm grupların yaptıklarından ,örgüt lideri olarak sorumlu tutulmalıdırlar.

Merkezin faaliyeti neydi? Zinovyev, "Asıl mesele, Parti ve hükümet liderliğine karşı terör eylemleri hazırlamaktı" dedi. "Kime karşı?" diye sorduğumda, Zinovyev "Liderlere karşı" diye yanıtladı.

Sordum: "Yani, Stalin, Voroşilov ve Kaganoviç'e karşı mı? Kirov cinayetini organize eden sizin merkeziniz miydi? Sergey Mironoviç Kirov'un öldürülmesi sizin merkeziniz tarafından mı yoksa başka bir örgüt tarafından mı organize edildi?"

Zinovyev: "Evet, merkezimiz tarafından."

"Siz, Kamenev, Smirnov, Mraçkovski, Ter-Vaganyan bu merkezde miydiniz?" diye sordum.

Zinovyev: "Evet."

"Yani Kirov cinayetini sen mi organize ettin?"soruma,Zinovyev, "Evet" diye yanıtladı.

Bu suçtan Zinovyev ve Kamenev, Smirnov ve Mraçkovski, Ter-Vaganyan ve diğerleri sorumlu tutulmalıdır.

Smirnov kendini en inatla kilitler. O, yalnızca, Troçkist bir yeraltı karşı-devrimci merkezinin önderi olmaktan suçlu bulundu. Doğru, biraz esprili bir şekilde söyledi. (Ter-Vaganyan, Mraçkovski ve Dreitzer'e dönerek onlara şöyle dedi: "Bir lider ister misiniz? Pekala, beni alın." Ama sen, Sanık Smirnov, tam da buydun.

Smirnov, Troçkist yeraltının lideriydi. Zinovyev ve Kamenev'in onu Troçki'nin temsilcisi, Troçki'nin yardımcısı, tüm Troçkist yeraltının gerçek önderi olarak görmeleri tesadüf değildi. Sonunda kendisi de itiraf etti.

Smirnov'un son sözünde ne söyleyeceğini bilmiyorum. Ancak, ön soruşturmanın mevcut materyallerine ve adli soruşturmanın materyallerine dayanarak, aşağıdakileri belirtmek için her türlü nedene sahip olduğuma inanıyorum: (1) Sanık Smirnov, birkaç yıl boyunca Troçkist yer altı örgütünün gerçek lideri olduğunu itiraf etti; (2) Troçki'nin SSCB'deki temsilcisi ve yardımcısı olduğunu itiraf etti; (3) 1931'de Berlin'de bulunduğunu ve orada Sedov'la tanıştığını itiraf etti ve (4) Sedov'un kendisini terörist görevler hakkında bilgilendirdiğini ve ona terörist talimatlar verdiğini itiraf etti.

Doğru, Smirnov bunun Troçki'nin direktifi olduğunu reddediyor, bunun Sedov'un "kişisel görüşü" olduğunu söylüyor. Ancak SSCB'ye vardığında, Sedov'un bu "kişisel görüşünü" yeraltındaki yoldaşlarına iletmeyi gerekli buldu.

Eğer bu Sedov'un kişisel görüşüyse ve Smirnov'un iddia ettiği gibi aynı fikirde olmadığı bir görüşse, neden bunu yeraltının diğer üyelerine aktarsın?

Bunu iletmek ama aynı fikirde olmadığını söylememek.

Ona bunun mantığını sorduk?

Karşı-devrimci yeraltındaki tüm yoldaşları onu, bu politikaya katılmadığını ima etmemekle suçluyorlar.

Öyleyse, kesin olarak oraya çıkan şey nedir.?

1931'de Sedov ile bir görüşme yapıldı mı? "Evet yaptım. “

Troçki'nin oğlu Sedov, tüm siyasi faaliyetlerinde onun en yakın ve ilk yardımcısı mı?

"Öyle. “

Sedov bu toplantıda Smirnov ile konuştu mu?

"Konuşma yaptım” diye Smirnov bunu da itiraf ediyor.

Terörden bahsettiniz mi? " Evet Smirnov bunu da itiraf ediyor. Sonuçta, kovuşturmaya tamamen kayıtsız gözüken Smirnov'un Sedov’a bakışına gelince, Smirnov, Sedov'la yaptığı konuşmayı bir direktif olarak anlamadıysa, yeraltı grubundaki yoldaşlarına iletmesine gerek yoktu. Bu konuşmayı aktardıysa ve onunla aynı fikirde olmadığını söylemediyse, o zaman bu bir "tutum" dur .Bu başka türlü olamazdı.

Smirnov bu politikaya katılmadığını söyledi. Bununla birlikte, eğer bunu kabul etmediyse, yeraltının yeterince deneyimli bir üyesi, bir hizipçi ve bir karşı-devrimci olarak, bu gruptan kopmak, bu gruptan ayrılmak zorunda olduğunu anlamak zorundaydı. Aksi takdirde, yeraltının lideri bir yana, siyasi bir figür bile olmazdı. Ancak Smirnov, Troçkist grubun sıradan bir üyesi değildi. Smirnov Goltsman değil. Goltsman, Smirnov'un bozulmuş bir kopyasıdır ancak Smirnov, Goltsman değildir. Smirnov, Smirnov'dur. O liderdir. Bir lider, bu grubun ana çizgisiyle aynı fikirde olmadan nasıl bir yeraltı grubunun üyesi olarak kalabilir?! Ve bu grubun ana çizgisi terördür. Ve eğer 1931'de Sedov'un sözlerini bir direktif olarak anlamadığını, ancak kişisel görüşü olarak kabul ettiğini söylerse, niçin 1932'te Troçki'den Yuri Gaven aracılığıyla doğrudan bir direktif aldığını sormamız gerekir. O dönemde artık bunun birilerinin "kişisel görüşü" olduğunu iddia edemezdi, çünkü eğer bu gerçekten "kişisel" bir tutumsa, bu Troçki'nin görüşüydü!

Sedov'un kişisel tutumu Troçki'ninkine doğrudan giden yol üzerinde yatıyor. Kişisel irade yok!Troçki'nin dehşet çizgisi, Troçkist bir karar var!

Siz, Smirnov, 1931'de ve 1932'de Dreitzer'den kişisel olarak değil bir direktif aldınız. Siyasi tecrit koğuşunda olmanıza rağmen, bunu bildiğinize kesinlikle ikna oldum.

1932'de Havana'daki Troçki'den direktif aldınız. Troçki açıkça şöyle diyor:” terör estirin, Stalin'i görevden alın, Voroşilov'u öldürün, Parti ve hükümet liderlerini öldürün”. Sen, Smirnov, bu talimatı aldınız. "Anladım ama kabul etmedim" diyorsunuz. Eğer kabul etmediyseniz ve siyasi onur kavramını hâlâ bir ölçüde koruyorsanız, o zaman 1932'de, Troçki'nin Geven aracılığıyla size gönderdiği bu talimatı dinledikten sonra, Troçkist örgütten neden kopmadınız? Bunu anlıyorsunuz, bu yüzden "Ben paramparçayım, ben bıraktım" diyorsun. Ama bıraktığını kime söyledin? Kimseye söylemedin. Mrachkovsky'nin bundan haberi yoktu, Ter-Vaganian'ın haberi yoktu, Safonova'nın bile haberi yoktu. Kimseye söylemedin! Kimse bilmiyordu!

Bu nedenle, bu iddialarınızı ciddiye alma hakkımız yok. 1932'de Troçki'nin terör konusundaki direktifini aldığınızı ve kabul ettiğinizi söyleyebiliriz. Troçkist grubun temel çizgisini kabul etmeden, Troçki'nin sizin üzerinizdeki otoritesini kabul etmeden, Troçkist grupta kalsaydınız, Smirnov olmazdınız. Savunma konuşmanızda Troçki'yi lanetleyeceğinizi biliyoruz. Kimse sana inanmayacak çünkü bu duruşmada terörist merkezdeki çalışmalarınız hakkında tek bir kelime bile söylemediniz ve söylemek istemediniz. Dün bile Putn'un rolünü gizlemek istedin. Kesin olarak açığa çıkmayabilecek bir rezerv tutmak istediniz. Troçki için, lanetli Troçkist yeraltınız için bir rezerv korumak istediniz!

Smirnov ile ilgili bahsettiğim tüm tespitlerin aşağıdakileri sonuçlara bizi götürdüğüne inanıyorum.

Birinci olarak; Smirnov, Troçkist-Zinovyevci terör örgütünün ortak merkezinin bir üyesiydi. Onun katılımıyla bu merkez ortaya çıktı.. Bu nedenle, merkezin en önemli örgütleyicilerinden biridir.

İkinci olarak; bu merkezi, 1931'de Troçki'den aldığı bir direktif temelinde örgütledi. Merkeze terörist bir karakter ve faaliyetlerine terörist bir boyut kazandırdı.

Üçüncüsü 1932'de Smirnov, Troçki'den ikinci bir direktif aldı. Bu tartışmasız bir şekilde ortaya çıktı. Smirnov'un, bu direktifi aldıktan sonra, aynı zamanda Troçkist yeraltının saflarında kalmaya devam etmesi ,onlardan ayrıldığını kanıtlamaya yönelik tüm iddialarını teğel ipliklerle tutıyor.

Yoldaş yargıçlar, çok önemli bir durum daha var.

Soru şu şekilde sorulabilir: peki, terörizm esas alınyor, terörist duygular, terörün tek araç olduğu söyleniyor -- peki ya terörist grupları bir araya getirerek, terörü gerçekleştirmeyi amaçlayan pratik işlerin örgütlenmesi?

Ter-Vaganyan, terörist grupları bir araya getirmek için böyle bir çalışma olduğunu, ancak bunun hazırlıktan öteye gitmeyen hazırlık çalışmaları olduğunu söyledi.

Gerçekten durum böyle miydi?

Tabii ki değil. Zinovyevciler, Troçkistler sadece genel olarak terör değil, özel olarak, Stalin, Kirov, Voroşilov ve diğer önderlerimize karşı gerçekleştirilecek terör konusunda, inançla ve hararetle terörün uygulanmasında ısrar eden Smirnov'u takip ettiler.

Ne de olsa, Stalin ve Kirov yoldaşlar bu dürüst olmayan muhalefeti ezmişlerdi.. Bu nedenle, bu tutarlı, tamamen ikna olmuş ve uzlaşmaz Troçkist olan Smirnov'un, örgütsel yeteneklerinin tüm gücünün öncelikle Partimizin Merkez Komitesi liderlerine, ülkemizin liderlerine suikast hazırlamaya yöneltmiş olması oldukça anlaşılabilir bir durumdur. Smirnov, Zinovyev'i çağırdı: “mümkün olan en kısa sürede bir terör eylemi gerçekleştirelim, Stalin, Kirov ve Voroşilov'u mümkün olan en kısa sürede öldürelim.”

Ve Troçkistlere bir horoz gibi ayak uyduran Zinovyev, geride kalmamak için tedirgin oluyor, dumanlanıyor.

Smirnov, Zinovyev'i cinayette acele etmeye çağırdı. Platformla oyalanmaya gerek yok. Diyor ki: bir seferde yapabilirsiniz. Onlara göre cinayet gibi daha kesin bir çare varken neden bir platforma ihtiyaçları olsun. Smirnov, terör eylemlerinin organizasyonu için somut bir plan hazırladı ve ajanlarının eline verdi.., Sovyet ülkesi önünde, Sovyet halkı önünde, Sovyet proleter mahkemesi önünde , Zinovyev'in, Kamenev, Smirnov, Mraçkovski ve Ter-Vaganyan ‘ın tümden sorumlu bu plan uyarınca Yoldaş Kirov'un öldürülmesi gerçekleştirildi.

SANIKLARIN MASKESI YIRTILDI..

Artık Zinovyev'in, Kamenev'in, Yevdokimov'un ve Bakaev'in suçluluğu tam olarak ortaya çıktığına göre , çok sayıda olguyu sıralamak ve bunları tam olarak ortaya koyan adli soruşturmanın malzemesini analiz etmek sorumluluğundan kendimi kurtarabileceğime inanıyorum. Yalnızca, Zinovyev, Kamenev, Evdokimov ve Bakaev'in değil onların yanında Smirnov, Ter-Vaganyan ve Mraçkovski'ninde durması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Onlarla omuz omuza durarak,birlikte suç faaliyetlerini hükümetimize yönelttiler, birlikte Yoldaş Kirov'u öldürdüler ve bu nedenle birlikte ve kesin olarak bunun hesabını vermeliler.

Smirnov bunun çok iyi farkındadır ve bu yüzden inkar eden bir pozisyon almıştır. İlk başta her şeyi inkar etti: Troçkist bir örgütün varlığını inkar etti, bir merkezin varlığını inkar etti, merkeze katılımını inkar etti, Troçki ile herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti, 1936'da bile verdiği yasadışı görevleri reddetti ve bu büyük komplocunun tecrit edildiğinde bile destekçilerine cezai talimatların iletilmesini organize edebildiğini biliyoruz. Her şeyi yadsıdı, 1931'de Troçkist bir merkezin varlığını inkâr etti, 1932'de böyle bir merkezin varlığını inkâr etti, her şeyi inkâr etti. 20 Mayıs'taki sorgusunun tamamı kelimelerden başka bir şey içermiyor: "İnkar ediyorum, tekrar inkar ediyorum, inkar ediyorum." Yapabileceği tek şey buydu.

Sanık Smirnov, deneyiminiz sizi değiştirdi, aldatma sanatınız sizi değiştirdi. Safonova, Mraçkovski ve Ter-Vaganyan'ın tanıklığıyla bir merkez olduğu açığa çıktıktan sonra,, merkezin bir üyesi olduğunuzu kabul etmek zorunda kaldınız. İnkarınız size yardımcı olmadı. Terörle ilgili herhangi bir direktif almadığınızı inkar ettiniz ve söylediniz, ama Geven tarafından bu konuda ifşa edildiniz ve bunu itiraf ettiniz, Troçki'den size kişisel olarak ve yalnızca size teröre geçmenin gerekli olduğuna dair bir direktif iletmesi talimatını alan Goltzmann tarafından ifşa edildiniz. "Tamamen komplocu Troçkist" Goltsman, bu talimatı aldığını, ancak iletmediğini söylüyor ve sizce buna inanılabilir mi? Hayır, kimse buna inanmayacak.

Goltsman, Smirnov ile aynı pozisyonu aldı: "Terör dışında her şeyi kabul ediyorum”, çünkü terörün başını omuzlarından çekebileceğini biliyor. Smirnov, Goltsman, Mrachkovsky, Safonova ve Dreitzer tarafından dehşet içinde ifşa edildi.

Smirnov, 21 Temmuz'da biraz farklı bir ifade verdiniz, yani ilk başta Troçki'den terörün örgütlenmesi konusunda herhangi bir talimat aldığınızı inkar ettiniz, ama burada bunu itiraf ediyorsunuz. İnkarla başarılı olamadın. Mrachkovsky ile karşı karşıya geldiğinizde, Troçki'den bir direktif aldığınızı ve Mrachkovsky'ye bir terörist grup örgütleme talimatı verildiğini inkar etmeye devam ettiniz. Mraçkovski sizi utandırdı: "Sen, İvan Nikitiç, neden kirli, kanlı bir olaydan beyaz bir gömlekle çıkmak istiyorsun?" Mrachkovsky'nin sözlerine cevap verdiniz: "Uydurma ve iftira" ve sonra bir şey itiraf ettiniz.

Ne de olsa, bloğun terör amacı temelinde örgütlendiğini ve bu nedenle terörist merkezin organizatörlerinden biri olduğunuzu itiraf ettiniz. Troçki'den terörle ilgili bir direktif aldınız. Bu temelde, tutuklanmanız bu faaliyetlere katılmanızı engellemiş olsa da, terörist suç faaliyetleri geliştirdiniz. Yine de, bu davaya elinizden gelen her şekilde yardım ettiniz.

Temelde burada duruşmada sahip olduklarımızı yeniden üreten ön soruşturma sırasında Safonova ile yüzleşmenin çok tipik olduğunu hatırlatmak isterim. Smirnov, Safonova'nın ortaya koyduğu kanıtları inkar etmeye cesaret edemiyor, lastik bir yalan biçimi icat ediyor, Safonov'un iftira atmayacağını biliyor.

Safonova, hiçbir hesabı olmayan eski karısıdır ve kişisel gerekçelerle suçlayamaz. "açıkçası böyle bir konuşma olabilirdi.""Hatırlamıyorum" diyor, Kendisine "Terörü organize etmekle ilgili bir konuşma yapıldı mı?" diye soruluyor. Aynı hayvani korkaklık şimdi kılık değiştirip "Buna söyleyecek hiçbir şeyim yok" dediğinde ona rehberlik ediyor. Ancak 13 Ağustos'ta, 1932'te bu konuşmanın gerçekleştiğini, Smirnov'un bundan tamamen sorumlu olduğunu ve şimdi bu sorumluluktan kaçmayacağını kabul etmek zorunda kaldı.

Ter-Vaganyan'a geçmek istiyorum. İlk başta, o da inkar pozisyonuna sahipti, ancak 14 Ağustos'ta daha doğru bir ifade verdi. Tanıklığını ve duruşmadaki tüm davranışlarını özetlersek, birkaç kesin sonuca varabiliriz: Ter-Vaganyan'ın Troçkist-Zinovyevci merkezin bir üyesi olduğu, bu merkezin örgütlenmesinde aktif rol aldığı, merkezin görevlerini Troçki'nin Smirnov aracılığıyla verdiğini ve Smirnov'dan bildiği direktifi temelinde yerine getirdiği kabul edilebilir. Aslında hiçbir şey yapmadığını söylemeye çalışıyor. Ama peşinen söylemeliyim ki, "hiçbir şey yapmamış" olsa bile, yaptığı şey RSFSR Ceza Kanunu'nun.58/8, ve 58/1 uyarınca cezalandırılması için yeterli.

Burada, Nathan Lurie'nin buraya nasıl ve hangi amaçlarla geldiğini, Moses Lurie'nin önderliğinde terör eylemlerinin hazırlanmasında ne tür bir çalışma başlattığını, aslında daha sonrasında Alman Gestapo'nun şefi. Himmler'in sırdaşı olan faşist bir ajan ve faşist siyah gizli polisin şefi olan Franz Weitz'ın kendisinden önce burada bir araya getirilmiş olan grubun halefi olduğunu, Alman güvenlik müfrezelerinin başı olduğunu duyduk. ve Tüm tanıklıklarını hatırlıyorsunuz ve bunun üzerinde ayrıntılı olarak durmaya gerek olmadığına inanıyorum. Terör eylemlerinin Nathan Lurie ve Moses Lurie tarafından planlandığı kesin ve tartışmasız bir şekilde kanıtlanmıştır.

Bu suçtan tamamen sorumlu tutulmalılar!

Bu beyefendilerin eylem yöntemlerinden bahsederken, bu insanların hem ahlaki hem de politik olarak ne kadar derin ve kesin bir düşüş içerisinde olduğunu , göstermeye çalıştım. Ve belki de bu insanların sınırsız ahlaki çöküşünün en çarpıcı ve karakteristik kanıtlarından biri, tırnak içinde de olsa, bunların ahlaki açıdan, profosyenel suçlular ve haydutların bile sahip olduğu asgari davranış kurallarına sahip olmamalarıdır.

Yani Reingold'un burada bahsettiği şeydir.

Suçlarının izlerini silme planlarından bahsediyorum.

Yoldaş yargıçlar, hain planlarının başarısına güvenerek, OGPU'nun başkanı olarak Bakaev'den başkasını düşünmemeleri tesadüf müydü?

Acımasız bir nefret sahibi , kararlı bir adam, ısrarcı, inatçı bir adam, çok büyük bir iradeye sahip, muazzam bir karaktere ve dayanıklılığa sahip, kendisi için belirlediği hedeflere ulaşmak için hiçbir şekilde duramayan bir adam olarak bilinen Bakaev'dir!

Sanıklardan bazıları ,Sovyet topraklarımızın en iyi insanlarının ceset dağları arasında iktidara giden yolu oldukça sıkıntısız bir şekilde geçmeyi hedefliyorsa Bakaev'in bu planın en kararlı ve amansız uygulayıcısı olmaması pek olası değildir!

Komplonun başarısı durumunda OGPU'nun başkanı olacak olan bu adamdı.

Komplocular ve teröristler arasındaki saçma sapan portföy dağılımı üzerinde durmuyorum. Bakaev'den başka hiç kimsenin OGPU başkanlığı görevini hedeflemediğini bir kez daha vurguluyorum.

Zinovyev ve Kamenev, OGPU'nun emrinde hazırlanacak devlet komplosu ile bu atama arasındaki ilişkiyi düşünerek , Bakaev'i OGPU'nun başkanlığı görevine getirmeyi bir misyon olarak kabul ettiler. Daha sonra bu bağı koparmak için bu msiyonun fiziksel uygulayıcılarını yok edeceklerdi.

Kamenev ve Zinovyev birinci kısmı inkar etmezler, ama ikinci kısmı inkar ederler. Zinovyev bunun Jules Verne'den alıntı yaparak “Çok kabus gibiydi “diyor.. Ama tarihte böyle örneklerin olduğunu bilmiyor muyuz? Röhm ve ortaklarının imhasında olduğu gibi, komploya katılanların komplo organizatörlerinin eliyle fiziksel olarak yok edildiği, bu tür deneylerin yapıldığı bazı komşu devletleri bilmiyor muyuz?

Siz kendiniz, sanık Zinovyev, Bakaev'in OGPU Başkanlığı görevine getirileceğini ve onu suçların izlerini yok etmek için kullandığını söylüyorsunuz. Peki neden Jules Verne diyorsunuz? Kısır bir savunma yöntemi seçtiniz.

Bu dava için büyük önem taşımıyor, ama mesele bu değil .Ülkenizi yönettiğini iddia eden insanları karakterize eden dikkat çekici dokunuşlardan biridir. Bu liderlikten zamanında uzaklaştırıldıkları için ne kadar şanslı olduklarını gösteriyor!

Zinovyev ve Kamenev bunun bir fantezi, bir Arap masalı olduğunu söylüyorlar, ama size söyleyeyim: Zinovyev'in sekreteri Bogdan'ın öldürülmesine ne demeli? Masal? Zinovyev bu konuda hiçbir şey söyleyemedi, ancak Reingold bunu ifşa etti ve Pickel bunu doğruladı.

Zinovyev, Bogdan'ı Bakaev'e terör eylemleri için uygun bir kişi olarak gösterdi.

Reingold konuşur, Pickel onaylar ve Bakaev bunu reddeder ve saklanır. Ancak bu, kimsenin kaçamayacağı bir gerçektir. Reingold ve Pickel, Bogdan'ın "intiharının" aslında bir cinayet olduğunu kanıtladılar. Birleşik merkez adına Bakaev tarafından gerçekleştirildi! "Birleşik Troçkist-Zinovyevci merkezimizin görevini yerine getirmekte tereddüt ediyor musunuz? Bakaev Bogdan'a Ya seni öldürürüz ya da kendini öldürürsün" dedi ve Bogdan buna dayanamadı.

Bu, Zinovyev ve Kamenev'in terörist komplonun başarısı durumunda hazırladıkları planın başlangıcıydı. Zinovyev ve Kamenev, Bogdan'ın intiharını Sovyet rejimimizin bir "kurbanının" ölümü olarak göstermeye çalıştılar. Ama sen Bogdan'ı intihara sürükledin ya bir terör eylemine git ya da intihar et diye onu bir ikileme soktun:

Siz, yoldaş yargıçlar, tekrar tekrar teşhir eden Reingold ve Pikel'in tanıklığının tüm gerçekliğini bu suç çetesinin tüm "faaliyet" yöntemleriyle ortak bir yere koyarsanız, burada duruşmada Zinovyev, Kamenev ve Yevdokimov'un bir dizi ağır suçun faili olduğunu kolayca anlayacaksınız.

KUDURMUŞ KÖPEKLERIN HEPSİNİ VURUN!

Yoldaş yargıçlar, şimdi bitiriyorum.

Büyük ülkemize karşı işledikleri ağır suçların hesaplaşma saati, son saat yaklaşıyor.

Sahip olduğumuz en sevgili şeye, Partimizin ve ülkemizin sevgili liderlerine, Stalin'e, Kaganoviç'e, Voroşilov'a, Ordzhonikidze'ye, Jdanov'a ve diğerlerine, muzaffer, büyüyen ve gelişen yeni, sosyalist toplum ülkemizin liderlerine karşı silaha sarılan bu insanlarla hesaplaşmanın son saati yaklaşıyor.

Bir zamanlar saflarımızda yer alan ve hiçbir zaman sosyalizm davasına bağlılıklarını göstermemiş, bu adamları üzücü ve utanç verici bir son bekliyor.

Birkaç kelime daha.

Sanıklardan bazıları kendilerini geçen yüzyılda korkunç, sinsi ve acımasızca zalim düşman olan çarlık hükümetiyle yalnız başlarına mücadeleye giren kahraman teröristlerle karşılaştırmaya çalıştı, tarihsel geçmişle, Narodnaya Volya dönemiyle bir paralellik kurmaya çalışarak, Gershuni'nin adı, Bakaev veya Smirnov'dan bahsederek de anıldı.

Bu yan yana getirilemez.

Bu bir avuç fedakâr kahraman ile Çarlık arasında, halkın çıkarları için verilen bir mücadeleydi. Biz Bolşevikler her zaman teröre karşı olduk, ancak Narodnaya Volya'nın samimiyetine ve kahramanlığına saygı göstermeliyiz. Gershuni bir Bolşevik değildi, ama halka karşı değil, çarlığa karşı savaştı.

Ve sizler bir avuç gerçek karşı-devrimcisiniz, uluslararası karşı-devrimin öncülerinin temsilcilerisiniz. Proleter dünya devriminin öncüsüne karşı çıktınız! Ulusların özgürlüğüne ve mutluluğuna karşı çıktınız!

Narodnaya Volya terörizmi dönemiyle utanmaz bir karşılaştırma.

İçtenlikle ve dürüstçe, kendi özel yolları ve yöntemleriyle hareket eden, ancak her zaman kusursuz olan, Narodnaya Volya döneminde Çarlık otokrasisine karşı özgürlük mücadelesi yürütenlerin anısına saygı duyarak küfürlü paralelliği kesinlikle reddediyorum. Tekrar ediyorum, kurulmaya çalışan paralellik burada uygun değil.

Tehlikeli, inatçı, zalim ve halkımıza, ideallerimize, Sovyet ülkesinin önderlerine karşı acımasız, bütün dünya emekçilerinin önderlerine acımasız, mücadelemizin önderlerine karşı acımasız suçlularla karşı karşıyayız,

Düşman kurnaz! Sinsi bir düşman bağışlanamaz. Bu korkunç vahşetin ilk adımında tüm insanlar ayağa kalktı. Bütün insanlar öfkeden titriyor.

Ve ben, devlet savcılığının bir temsilcisi olarak, bu milyonlarca sesin öfkesine savcının öfkesini ekliyorum!

Siz yoldaş yargıçlara, Devlete karşı işlenen bu ağır suçlar karşısında yasanın gereklerini hatırlatarak sözümü bitirmek istiyorum.

Devlete karşı işledikleri suçun karşılığı olarak , toplamda on altı kişi olan bu adamlara karşı görevinizi hatırlatma, onlara karşı yasanın sonuna kadar uygulanmasını talep etme hakkını kullanacağım.

Kudurmuş köpeklerin her birinin vurulmasını talep ediyorum,!

* * *






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

1937/38 Büyük Tasfiye- Türkmenistan Raporu

ENSELERİNE KURŞUN SIKILAN ADALET BAKANLARI

BUHARİN'İN DRAMI.. 3.MOSKOVA DAVASI